Ölüm aylığı sigortalı olarak çalışan bir işçinin ailesinin mağdur olmaması adına devlet tarafından verilen bir ölüm yardımı maaşı olarak tanımlanabilir. Sigortalı işçinin ödediği sigorta primleri ile birlikte bu ödenen miktarlar öldükten sonra ailesine verilerek ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği düzeyde bir ödenek sağlanmaktadır. Ölüm aylıkları genel olarak geride kalan eş, çocuk, anne veya babaya bağlanabilmektedir. Ancak bu kişiler ölüm aylığını alabilmek için bazı şartları taşımak mecburiyetindedirler. Vefat eden kişi eğer evli ise yasal evlilik bağı bulunduğundan dolayı ölüm aylığı eşe bağlanmaktadır. Bu yüzden sigortalı eşin ölümünden sonra, dul kalan eş herhangi bir aylık ya da gelir alıyor olsa bile bu ölüm aylığından yararlanabilmektedir. Eğer ölüm aylığı vefat eden kişinin çocuklarına kalacaksa bu durum biraz farklı kriterleri beraberinde gerektirmektedir. Bu noktada vefat eden kişinin kız çocuklarının evlilik durumu yoksa herhangi bir şekilde yaşa bakılmaksızın ölüm aylığı çocuğuna bağlanabilmektedir. Eğer kız çocuk bu ölüm aylığı maaşı bağlandıktan sonra evlenirse maaş kesintiye uğrar ve tekrar boşanırsa isterse talep ettiği durumda bu ölüm aylığından tekrar faydalanabilir. Ölüm aylığını alabilmek için ise erkek çocuklarında yaş şartı kriteri konulmaktadır. Erkek çocuklar sadece 18 yaşına kadar ölüm aylığından faydalanabilmektedirler. Fakat eğitim durumlarına göre ortaöğretimde devam eden erkek çocuk 20, yükseköğretime devam eden erkek çocuk ise en fazla 25 yaşına kadar bu ölüm aylığı ödeneğinden faydalanabilme olanağına sahiptir.
Ölüm Aylığı Neye Göre Hesaplanır?
Ölüm aylığı hesaplamaları ailenin durumu ve vefat eden kişinin prim gününe göre değişiklik gösterebildiğinden farklı hesaplamalar söz konusu olmaktadır. Bu durumda vefat eden kişi sigortalı ise eşine %50 oranında ölüm aylığı bağlanması kararlaştırılır. Eğer ölen kişi sigortalı ise ve yine hiç çocuğu yoksa bu sefer eşine %75 oranında 1 aylık bağlanarak ölüm aylığından faydalanması sağlanır. Bunun yanı sıra aile içerisinde geride kalan bir çocuk daha varsa çocuğa %25 oranında ölüm aylığı bağlanabilmektedir. Bu şekilde çocukların her birini bağlanacak aylık oran %25 şeklinde bir dağılım göstermektedir. Bu noktada çocuk sayısına göre ödenecek ölüm aylığı toplam aylığın üzerine geçmeyecek şekilde hesaplanarak eş ve çocuklar arasında belli bir maaş ödeneği bağlanmaktadır.
Ölüm Aylığı İle Ölüm Geliri Arasındaki Fark Nedir?
Ölüm aylığı ile ölüm geliri birbirine çok benzeyen kavramlar olduğundan dolayı sıklıkla karıştırılmaktadır. Eğer sigortalı olarak ölen kişinin iş kazası veya meslek hastalıklarına bağlı olarak vefat etmesi söz konusuysa hak sahiplerine bunun için kısa vadeli olarak ailesine sigortadan ölüm geliri bağlanır. Fakat sigortalı olarak çalışan kişinin herhangi bir iş kazaları veya meslek hastalıkları bulunmadan başka sebeplerden dolayı ölümü gerçekleşti ise bu durumda hak sahiplerine uzun vadeli olarak sigorta kolundan ölüm aylığı bağlanması bu ikisi arasındaki farkı oluşturan temel nedendir.
Ölüm Aylığı İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Ölüm aylığı alabilmek için ilk başta sigortalı olan kişinin prim ödeme süresi dikkate alınır. Bu noktada vefat eden kişi ölümünden itibaren en az 5 yıl boyunca prim ödemiş olması gerektiğinden 5 yılı doldurduğu süreçte geride kalanlar için ölüm aylığı başlatabilme hakkı doğmaktadır. Bunun yanı sıra vefat eden kişi SSK’lı yani şu anki adı ile 4/A 'lı ise borçlanma süreleri hariç en az 5 yıl sigortalı olarak sigorta priminin ödenmiş olması ve 900 gün vadeli olarak prim ödemesi yapması gerektiğinden dolayı bu süreyi tamamladıkları takdirde geride kalanlar için yine bir ölüm aylığı bağlanabilmesi söz konusu olmaktadır. Bu şartlar sağlandıktan sonra ölüm aylığı başvurusu yapmak için bazı gerekli dokümanları bulundurarak ölüm aylığı bağlanması için talep dilekçesi oluşturduğunuz takdirde gerekli incelemeler yapıldıktan sonra ölüm aylığından faydalanabilirsiniz.
