İş Sağlığı Ve Güvenliği günümüzde yeni yeni popüler olmaya başlayan bir alandır. İş Sağlığı Ve Güvenliği temelde bir iş yerinde oluşabilecek iş kazalarını ve yaralanma olasılıklarını en aza indirgemeyi amaçlamaktadır. İş sağlığını ve güvenliğini sağlamak açısından işçilerin çalışma ortamlarının güvenli bir şekilde tasarlanması, kişisel koruyucu donanımların kullanılması, cihazların koruyucu donanımlarının sökülmeden kullanılması, iş yerinde bulunan iş yeri hekimi, iş yeri hemşiresi veyahut iş güvenliği uzmanı tarafından işçilere düzenli eğitimler verilmesi sağlanabilir. İş Sağlığı Ve Güvenliği konusunda uzman olanlar anlaşmalı oldukları iş yerlerine giderek iş yerinde oluşabilecek olası kazalara ve eksikliklere karşı tespitlerde bulunarak rapor tutarlar.
İş Sağlığı Güvenliği uzmanları bugünlerde iş tanımları ve çalışma şartları açısından meslek tercihinde bulunacak kişiler tarafından araştırılıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanı olmak isteyenler Çalışma Bakanlığı tarafından düzenlenen sertifika programına katılarak başarı göstermeleri halinde uzmanlık sertifikası alabilirler. Bunun dışında hali hazırda teknik öğretmenlik yapanlar ve fen fakültesi mezunları da iş sağlığı ve güvenliği alanında sertifika şartı ile uzman olarak çalışabilmektedirler. Bunların dışında üniversitelerin açtığı iki senelik İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü de uzman olarak çalışmak için yeterli olacaktır. İki senelik İş Sağlığı ve Güvenliği bölümünü okumak isteyenler üniversite sınavının ilk aşamasından tercih ettikleri üniversite için gereken puanları almaları gerekir. Üniversitesi sınavının ilk aşamasından alım yapan bölüm için bu mesleği tercih edecek kişinin temel Matematik, temel Türkçe gibi derslerden başarılı olması gerekmektedir.
İş Sağlığı Ve Güvenliği Sertifikası
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında çalışmak isteyen ancak bu bölümden mezun olmayan adaylar da Çalışma Bakanlığının düzenlediği sertifika programına katılarak İş Sağlığı ve Güvenliği sertifikası alabilirler. Ancak bu sertifika programına katılmak için bazı mezuniyet alanı şartları aranmaktadır. Fen Edebiyat fakültelerinin kimya, biyoloji veya fizik bölümlerinden mezun olmak ya da teknik alanlarda aktif olarak öğretmenlik yapıyor olmak. Bu şartları sağlayan ve İş Sağlığı ve Güvenliği alanında meslek hayatını sürdürmek isteyen biri Çalışma Bakanlığı tarafından açılan sertifika programına katılım sağlayarak, eğitim sonucunda yapılacak sınavdan 100 üzerinden en az 70 puan alarak uzman unvanı alabilirler. Söz konusu sertifika sınavının ilkinde başarısız olup, ikincisinde de başarı sağlayamayan adayların eğitimi baştan alması şartı koşulur. Çalışma Bakanlığının resmi sertifika programı dışında internet üzerinden ya da özel olarak herhangi bir mezuniyet bölümü şartı aranmadan bu sertifikayı alabileceğinizi lakin uzman olarak resmi bir kurum içerisinde görev alamayacağınızı belirtmekte fayda var.
İş Sağlığı Ve Güvenliği İyi Bir Bölüm Mü?
Meslek seçimi hemen herkes için hayatının tercihi denilebilecek önemli bir seçim. Bu seçimi yapmadan önce öğrenciler yeni yeni ortaya çıkan iş alanlarını da takip ederek, kafalarında herhangi bir soru işareti bırakmadan ince eleyip sık dokuyarak bir karar alıyorlar. Günümüzde adını sıklıkla duymaya başladığımız İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü; bugün neredeyse her iş yerine İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanı ile çalışma şartı koşulması, uzmanların rapor tutma yetkisi, mesai saatleri içerisinde sabit bir ofis hayatı koşulu olmaması sebebiyle tercih edilme sıklığı artan bir bölüm. Geleceği olan meslek içerisinde görülen bu bölüm, önümüzdeki yıllar içerisinde iş imkanı açısından sıkıntı yaşamayacak meslek dalları arasında gösteriliyor.
İş Sağlığı Ve Güvenliği Mi Sosyal Hizmetler Mi?
Meslek tercihi yapacak öğrencilerin iki ya da üç farklı meslek tercihi arasında kalması gayet doğal karşılanmaktadır. Ancak burada öğrencinin ilerleyen yıllarda hayatı için ne istediği, kendine nasıl bir kariyer planı hazırladığı da büyük önem taşımakta. Meslek tercihi yapacak kişinin, bu kararı vermeden önce İş Sağlığı ve Güvenliği alanında da Sosyal Hizmetler alanında da nasıl bir meslek hayatına sahip olacağını, hangi koşullar altında çalışacağını ve her şeyden önemlisi de kendisinin esas olarak hangi alana ait hissettiği konusunda bir karara varması gerekmektedir.
Ancak yine de her iki alanı çalışma koşulları açısından karşılaştırdığımız zaman; Sosyal Hizmetlerin çalışma alanları, huzurevi, çocuk esirgeme kurumu, sevgi evlerinden oluşurken İş Sağlığı ve Güvenliğinin çalışma alanı iş yerlerinin denetlenmesinden oluşuyor. Bu da standart bir iş hayatının dışında gün içerisinde aktif bir şekilde şehir içerisinde dolaşmayı mümkün kılıyor. Burada tercih yapacak kişinin kişiliği de büyük önem taşıyor. Kişi sakin bir yaşam tarzına sahip ise Sosyal Hizmetleri, daha aktif ve hareketli bir kişiliğe sahip ise İş Sağlığı ve Güvenliğini tercih edebilir. Maddiyat ve maaş anlamında genel kanı ve görüş İş Sağlığı Güvenliğinin biraz daha önde olduğu yönünde.
