Özellikle spor konusunda en çok izlenen organizasyonlardan biri olan NBA 1946 tarihinde Basketball Association of Amerika yani BAA olarak kurulmuştur. 1949 yılına geldiğimizde ise NBA ismi aslında bir diğer profesyonel lig olan “National Basketball League” yani NBL ile birleştikten sonra NBA ismini almıştır. Bu birleşimden sonra da 17 takımlı bir lig oluşmuştur. Fakat sorun şu ki büyük takımlar ile küçük kasaba takımlarının aynı ligde birleşmeye girmesi dengesiz bir dağılım olduğundan bazı sorunlar yaşanmıştır. 1950'de lig 11 takıma düşerek 1954’te de tarihin en az takımı olarak 8 takımlık bir kadro kaldı. Bu 8 takım ise hala ligde bulunan Knicks, Celtics, Warriors, Lakers, Royal, Pistons, Hawks ve Nationals takımlarından oluşmuştur tabii bazı takımların ismi değişsede genel kadro bundan ibaretti. Küçük şehirlerden çok daha büyük şehirlere taşınmaya başlanan takımlar farklı isimler alırken NBA tarihinde adını hiç değiştirmeyen iki takım vardı bunlarsa Boston Celtics ve New York Knicks'dir. Basketbol kariyerinde birçok başarıya imza atan lig, Amerikan Basketbol Association ligi'nin kurulması ile birlikte tekrar tehlikeye girdi. Bundan sonra da şu an hala NBA kapsamında bulunan takımlarda NBA ile birleştimi ile birlikte aslında oldukça iyi oyuncuları kendi bünyesine katan NBA bu rekabetten üstün çıkarak konumunu korumayı başarmıştır. Lige yeni katılan oyuncularla birlikte NBA ismi çok daha duyulmaya başlamış ve pek çok şampiyonlukla ligdeki takım 27’ye yükselmiştir ta ki 1989 yıllarına gelince Michael Jordan’ın lige girmesi ile birlikte NBA artık çok daha farklı bir görünüm kazanarak Chicago Bulls’un etkinliğinde geçti. Bu şekilde bulls takımı Jordan’ın liderliğinde 6 şampiyonluk daha kazandı. 1990'lı yıllar NBA dünya çapında bir lig olmaya başlamıştı 1996 yılına gelindiğinde ise kadınlar ligi olarak Woman's National Basketball Association yani WNBA kurularak genç oyuncuların gelişebilmesi için alt lig konumunda NBA Development League kuruldu. 2004'te takım sayısını 30'a çıkaran NBA, 2007’de çok daha fazla başarıyı paylaşarak 50’den fazla uluslararası oyuncu ile birlikte basketbol dalında en çok bilinen birlik haline gelmiştir.
NBA İle Avrupa Basketbolu Arasındaki Farklar Nelerdir?
Amerika menşeili kurulan NBA ile Avrupa'da bulunan Euroleague arasında bazı farklar bulunmaktadır. Özellikle Euroleague FIBA kuralları ve NBA kuralları arasındaki bazı farklar oynanan maç suresi, molalar, fauller, 3 sayı çizgisi, hava atışı, şut saati gibi bazı temel farklılıklar bulunuyor. Bu farklara kısaca değinecek olursak,
· NBA de yapılan basketbol maçları 12’şer dakikadan oluşan 4 devre ile birlikte toplam 48 dakika süresince oynanmaktadır. Avrupa basketbolunda ise bu devreler 10’ar dakika olup dakikalık olup 4 devreden oluştuğu için 40 dakikalık bir maç süresi söz konusudur.
· NBA de oynanan maçlarda her oyuncunun 6 kişisel faul yapma hakkı bulunurken Avrupa basketbolunda bu sayı 5’tir.
· NBA ve Avrupa basketbolunda şut saatleri 24 saniyedir. Aralarındaki tek fark ise hücum ribaundu alan takımın Avrupa basketbolda 14 saniye içinde bu atışı yapması gerekirken NBA de bu şut saati tekrar olarak 24 saniyeden başlatılır.
· Avrupa basketbolunda 3 sayı çizgisinin potaya olan uzaklığı 6.75 metre civarlarında iken NBA 3 sayı çizgisi ile pota arasındaki uzaklık 7.24 metredir. Aslında bu oldukça büyük bir fark içermesinden dolayı da Avrupa'dan NBA transfer olan acemi oyuncular şutlarını ayarlayabilmekte zorlanabilirler.
· Avrupa basketbolunda faul durumlarında karşı takıma bir serbest atış hakkı tanınırken bu serbest atıştan sonra da oyunu yarı sahadan başlatma hakkı verilmektedir. NBA’de ise faul durumlarımı karşı takıma bir serbest atış hakkı verilir ve oyunun tam olarak durduğu noktada oyun devam eder.
NBA’de Oynamak İçin Ne Yapmalıyım?
Özellikle basketbol ile ilgilenen ve basketbol takımlarında bulunan pek çok oyuncunun hayallerinden biri NBA de oynamaktadır. Çünkü NBA basketbol alanında en bilinen ve en profesyonel liglerden biri olması ile birlikte tabii ki NBA'ya katılmak hiçte kolay değildir. Fakat burada önemli olan büyük hayaller kurup bu hayallerin olabildiğince peşinden gitmektir. Baktığınız zaman NBA draftında yer alan bazı oyuncuların da koşullarına bakarsak aslında bunun imkansız olmadığını görebilirsiniz. Bunun için tabii ki öncelikle profesyonel bir basketbolcu olma yolunda çalışmanız gerekiyor. Bu yüzden kendinize bir plan çizerek basketbol antrenmanlarınızı dolu dolu geçirmeniz önemlidir. Özellikle basket atışlarınızı geliştirerek sahanın her yerine egemen olmanız önemlidir. Çalışmalarınızdan daha çok verim alabilmek için kendinizi basketbol oynarken kaydedebilir ve yaptığınız yanlışları tek tek gözlemleyerek iyileştirmelere gidebilirsiniz. Kendinizi taktiksel olarak daha çok geliştirebilmek için bu alanda profesyonel insanlarla oynamak sizi daha çok profesyonelleştirir. Bununla birlikte beslenmenize sağlığınıza ve bazı alışkanlıklarınıza dikkat ederek formda kalmaya özen göstermelisiniz ve pratik yaparak belirli takımlarda bulunmakla birlikte kendinizi ön plana çıkarmanız sürekli olarak bir üst lige çıkmanızı ve hatta belki de NBA Ligi’nde oynamanızı sağlayacaktır. Bu yüzden kendinize bu konuda zaman vermeniz oldukça önemlidir.
