Alt işveren yönetmeliği, Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği
ile ilgili yasalar kapsamında çalışanların korunması ve işverenlerin
yükümlülüklerinin yerine getirilmesi amacıyla çıkarılmış bir yönetmeliktir. Alt
işverenler, ana işverenler tarafından işletmede çalıştırılan işçi sayısının
yasal sınırı aşması durumunda, bir başka işveren tarafından işçi temini için
sözleşme yapılarak işe alınan kişilerdir.
Alt işveren yönetmeliği, alt işverenlerin iş sağlığı ve
güvenliği konusunda yasal yükümlülüklerini belirler ve bu yükümlülüklerin
yerine getirilmesini sağlar. Yönetmelik, alt işverenlerin iş sağlığı ve
güvenliği risklerini belirlemeleri, işyerlerinde alınacak önlemleri alarak
çalışanların güvenliğini sağlamaları, işyerlerinde çalışanların sağlık ve
güvenliğini korumaları ve bu konuda yeterli eğitim verilmesi gerektiğini
belirtir.
Ayrıca, alt işverenlerin, ana işveren tarafından iş sağlığı
ve güvenliği konusunda alınan tedbirleri uygulamaları, riskleri en aza indirmek
için işbirliği yapmaları, tehlikeli işlerde çalışanların özel koruyucu
ekipmanlarla donatılmaları ve çalışma ortamının güvenliği için gerekli
önlemlerin alınması gerektiğini de yönetmelik belirtmektedir.
Alt işveren yönetmeliği, işverenlerin alt işverenlerin
çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği konusundaki sorumluluklarını yerine
getirmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur.
Alt İşveren Nedir?
Alt işveren, bir işletmenin veya bir şirketin belirli bir
işinin yürütülmesi için, başka bir işletme veya şirket tarafından sağlanan
çalışanlardır. Yani, bir işverenin işletmesinde çalışan bir işçi, başka bir
işveren tarafından işe alınarak, orijinal işverenin işletmesinde çalışmaya
devam eder. Bu durumda, çalışanın işvereni, orijinal işverenin işletmesi
yerine, alt işveren olacaktır.
Alt işveren, işveren tarafından belirlenen işi, işyerinde
yürütmek ve işverenin belirlediği ücreti almak üzere işe alınır. İşverenler,
bazı durumlarda, özellikle de işletmede çalışan işçi sayısı yasal sınırı
aşarsa, alt işverenleri kullanarak işçi temin edebilirler.
Alt işverenler, genellikle özel iş gücü temin şirketleri,
geçici işçi temin şirketleri veya işçi kiralama şirketleri olarak faaliyet
gösterirler. Bu şirketler, çalışanların işe alımından sorumlu olurlar ve
çalışanlar işletmenin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır.
Alt işverenlik uygulaması, birçok ülkede yasal olarak
sınırlandırılmış veya yasaklanmıştır. Bunun nedeni, alt işverenliğin işçilerin
iş güvencesini azaltması, çalışma koşullarının kötüleşmesine neden olması ve
işverenlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi gibi sorunlara yol açmasıdır.
Asıl İşveren Alt İşveren İlişkisi Nasıl Olmalı?
Asıl işveren-alt işveren ilişkisi, iş sağlığı ve güvenliği
konusunda işçilerin korunması, işçi haklarının korunması ve işverenlerin
yükümlülüklerinin yerine getirilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle, asıl
işveren ve alt işveren arasındaki ilişki, iş sağlığı ve güvenliği açısından
uygun bir şekilde yönetilmelidir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'ne göre, asıl işveren ve
alt işveren arasındaki ilişki, işverenlerin sorumluluklarının yerine
getirilmesi ve işçilerin korunması açısından belirli kurallara uygun olmalıdır.
Bu kurallar şunlardır:
İş Sağlığı ve Güvenliği Risklerinin Belirlenmesi: Asıl
işveren ve alt işveren, işyerindeki riskleri belirlemek için işbirliği
yapmalıdır.
Tedbirlerin Alınması: Asıl işveren ve alt işveren, işyerinde
alınacak önlemleri alarak işçilerin güvenliğini sağlamalıdır.
Eğitim Verilmesi: İşyerinde çalışan herkes, iş sağlığı ve
güvenliği konusunda yeterli eğitim almış olmalıdır.
İşbirliği Yapılması: Asıl işveren ve alt işveren, iş sağlığı
ve güvenliği konusunda işbirliği yaparak riskleri en aza indirmelidir.
Özel Koruyucu Ekipmanların Kullanımı: Tehlikeli işlerde
çalışanların özel koruyucu ekipmanlarla donatılmaları gerekmektedir.
Asıl işveren ve alt işveren arasındaki ilişki, iş sağlığı ve
güvenliği açısından uygun bir şekilde yönetilmeli ve bu kurallara uyulmalıdır.
Ayrıca, işçilerin hakları ve iş güvenceleri korunmalıdır. İşverenler, iş
sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmelidir ve bu
konuda işçilere gerekli eğitimi sağlamalıdır.
İşveren Borç Sorgulama Nasıl Yapılır?
İşveren borç sorgulama işlemi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
tarafından sunulan e-SGK hizmetleri aracılığıyla yapılabilir. Bu işlem için
aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
Öncelikle, e-Devlet kapısı veya e-SGK web sitesine giriş
yapmanız gerekiyor. Bu işlem için e-Devlet şifreniz veya mobil imzanızın olması
gerekiyor.
E-Devlet kapısına giriş yaptıktan sonra, arama kutucuğuna
"e-SGK" yazarak arama yapın ve "e-SGK Hizmetleri"
seçeneğini tıklayın. Eğer doğrudan e-SGK web sitesine giriş yaptıysanız bu
adımı atlayabilirsiniz.
E-SGK Hizmetleri sayfasında, "İşveren Hizmetleri"
bölümüne tıklayın ve "Borç Sorgulama" seçeneğini seçin.
"Borç Sorgulama" sayfasında, işverenin SGK Sicil
Numarası veya T.C. Kimlik Numarası ile birlikte güvenlik kodunu girdikten sonra
"Sorgula" butonuna tıklayın.
Sorgulama sonucunda, işverenin SGK'ya olan borçlarını ve ödeme durumunu görüntüleyebilirsiniz.
Bu işlemi yaparken, doğru bilgileri girdiğinizden ve güncel
bir internet tarayıcısı kullandığınızdan emin olun. Ayrıca, e-Devlet şifrenizi
veya mobil imzanızı güvenli bir şekilde saklayın ve başka kişilerle
paylaşmayın.
İşveren Bilgi Sistemi Nedir?
İşveren Bilgi Sistemi (İBS),bir işverenin çalışanlarına
ilişkin kayıtlarını ve diğer işlemlerini yönetmek için kullanılan bir yazılım
sistemidir. İBS, işverenin insan kaynakları departmanı tarafından kullanılır ve
işletmenin çalışanlarına yönelik bilgi ve işlemleri kolaylaştırır.
İBS, birçok farklı işlevi yerine getirebilir. Bu işlevler
arasında personel yönetimi, bordro işlemleri, performans yönetimi, izin
yönetimi, eğitim yönetimi, raporlama ve analiz gibi işlemler yer alabilir. İBS,
işverenin insan kaynakları yönetimini otomatikleştirerek, işlemlerin daha hızlı
ve daha doğru bir şekilde yapılmasını sağlar. Ayrıca İBS, işverenin
işletmesindeki insan kaynakları verilerinin daha iyi yönetilmesine ve analiz
edilmesine yardımcı olabilir, bu da işletmenin stratejik planlaması için önemli
bir araç haline gelmesini sağlar.
İşveren BES Zorunluluğu Nedir?
Türkiye'deki işverenler, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)
uygulaması kapsamında belirli koşullarda BES katkı payı ödemekle yükümlüdürler.
Bu yükümlülük, 25 yaşını doldurmuş ve ilk defa sigortalı olarak çalışmaya
başlayan çalışanlar için geçerlidir.
İşverenler, bu çalışanlar için her ay maaşlarının brüt
tutarının %3'ü oranında BES katkı payı ödemekle yükümlüdürler. Ancak, çalışanın
net ücretinin asgari ücretin üçte birini aşması durumunda, işverenlerin
ödeyeceği BES katkı payı miktarı, net ücretin asgari ücretin üçte biri ile
sınırlandırılır.
Ayrıca, çalışanların BES' e katılma isteği olması durumunda,
işverenlerin katkı payları %6'ya kadar çıkabilir. Bu durumda, çalışanın katkı
payı ödemesi de %6'ya kadar yükseltilebilir.
İşverenlerin BES katkı payı ödeme yükümlülüğü, 2017 yılından
itibaren yürürlüğe girmiş olup, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm işverenler
için geçerlidir. İşverenlerin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi durumunda,
cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler.