"Ya Vedud"
ifadesi, "Ey Sevgi ve Merhamet Sahibi Allah" anlamına gelir. Allah'ın
"El-Vedud" ismi Kur'an-ı Kerim'de iki ayette geçmektedir:
Hud Suresi, 11:90
Arapça: "وَاسْتَغْفِرُوا
رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوا إِلَيْهِ إِنَّ رَبِّي رَحِيمٌ وَدُودٌ"
Türkçe: "Rabbinizden
bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Şüphesiz Rabbim rahimdir,
vedûddur."
Büruc Suresi, 85:14
Arapça: "وَهُوَ الْغَفُورُ
الْوَدُودُ"
Türkçe: "O, çok
bağışlayan, çok seven (vedûd)dir."
Bu ayetlerde Allah'ın "El-Vedud" sıfatı, yani çok seven ve sevgisi bol olan olarak ifade edilmiştir. Bu isim, Allah'ın kullarına olan sevgisini ve merhametini vurgular.
Kuranda Namaz Vakitleri Hangi Surede Geçiyor?
Kur'an-ı Kerim'de namaz
vakitlerine işaret eden birkaç ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerde, beş vakit
namazın zamanları belirtilmiştir. İşte bazı önemli ayetler:
İsra Suresi, 17:78
Arapça: "أَقِمِ الصَّلَاةَ
لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَىٰ غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ ۖ إِنَّ قُرْآنَ
الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا"
Türkçe: "Güneşin
zevalinden gecenin karanlığına kadar namazı dosdoğru kıl; bir de sabah
namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir."
Bu ayet, öğle namazından
başlayarak ikindi, akşam ve yatsı namazlarını ve ayrıca sabah namazını ifade
etmektedir.
Hud Suresi, 11:114
Arapça: "وَأَقِمِ الصَّلَاةَ
طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ ۚ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ
ۚ ذَٰلِكَ ذِكْرَىٰ لِلذَّاكِرِينَ"
Türkçe: "Gündüzün iki
ucunda ve gecenin başlangıcında namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir.
Bu, düşünenlere bir öğüttür."
Bu ayet, sabah, akşam ve
yatsı namazlarına işaret eder.
Rum Suresi, 30:17-18
Arapça: "فَسُبْحَانَ اللَّهِ
حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ (١٧) وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ
وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ (١٨)"
Türkçe: "Öyleyse
akşam vakti de, sabah vakti de Allah’ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O’na
mahsustur; ikindi vakti de, öğle vakti de O’nu tesbih edin."
Bu ayetler, sabah, öğle,
ikindi, akşam ve yatsı namazlarına işaret eder.
Bu ayetler, namaz vakitlerinin belirlenmesine dair doğrudan ve dolaylı referanslar içermektedir. Namaz vakitleri, sünnet ve İslam geleneği ile detaylandırılmıştır.
Vahdaniyet Muhalefetün Lil Havadis Hangi Surede Geçiyor?
"Vahdaniyet" ve
"Muhalefetün lil havadis" terimleri, İslam teolojisinde Allah'ın
sıfatlarını ifade eden kavramlardır.
Vahdaniyet: Allah'ın bir
ve tek olması, eşsiz ve benzersiz olması.
Muhalefetün lil havadis:
Allah'ın yarattığı varlıklara hiçbir şekilde benzememesi, onların
özelliklerinden tamamen münezzeh olması.
Bu kavramlar, Kur'an'da
doğrudan bu terimlerle geçmez. Ancak, bu sıfatların anlamlarını içeren ayetler
bulunmaktadır. İşte bu anlamları ifade eden bazı ayetler:
İhlas Suresi, 112:1-4
Arapça: "قُلْ هُوَ اللَّهُ
أَحَدٌ (1) اللَّهُ الصَّمَدُ (2) لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ (3) وَلَمْ يَكُن لَّهُ
كُفُوًا أَحَدٌ (4)"
Türkçe: "De ki: O
Allah birdir; Allah sameddir; doğurmamış ve doğmamıştır; hiçbir şey O’na denk
değildir."
Bu sure, Allah'ın
birliğini (vahdaniyet) ve eşsizliğini (muhalefetün lil havadis) vurgular.
Şura Suresi, 42:11
Arapça: "فَاطِرُ السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضِ ۚ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَمِنَ الْأَنْعَامِ أَزْوَاجًا
يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ ۚ لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ ۖ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ"
Türkçe: "Gökleri ve
yeri yoktan var eden O'dur. Sizi çiftler halinde yarattı; hayvanlardan da
çiftler yarattı. Sizi bu şekilde çoğaltmaktadır. O’nun benzeri hiçbir şey
yoktur. O, işitendir, görendir."
Bu ayet, Allah'ın hiçbir
şeye benzemediğini (muhalefetün lil havadis) vurgular.
En'am Suresi, 6:103
Arapça: "لَا تُدْرِكُهُ
الْأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الْأَبْصَارَ ۖ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ"
Türkçe: "Gözler O’nu
idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, Latif’tir, Habir’dir."
Bu ayet de Allah'ın
yaratılmışlardan farklı ve onların algılarının ötesinde olduğunu (muhalefetün
lil havadis) belirtir.
Bu ayetler, Allah'ın birliği ve hiçbir şeye benzememesi gibi sıfatlarını ifade eder. Ancak, "vahdaniyet" ve "muhalefetün lil havadis" terimleri Kur'an'da bu şekilde geçmez; bu terimler İslam teolojisinde kullanılan teknik terimlerdir.
Ve Kefâ Billâhi Nasîrâ Hangi Surede Geçiyor?
"Ve Kefâ Billâhi
Nasîrâ" ifadesi, "Allah yardımcı olarak yeter" anlamına gelir.
Bu ifade Kur'an-ı Kerim'de Nisa Suresi'nin 45. ayetinde geçmektedir:
Nisa Suresi, 4:45
Arapça: "وَاللَّهُ أَعْلَمُ
بِأَعْدَائِكُمْ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ وَلِيًّا وَكَفَىٰ بِاللَّهِ نَصِيرًا"
Türkçe: "Allah sizin
düşmanlarınızı en iyi bilendir. Allah dost olarak yeter, Allah yardımcı olarak
yeter."
Bu ayet, Müslümanlara Allah'ın düşmanlarını en iyi bilen ve onları koruyup gözeten olduğuna dair güven verir. Ayet, Allah'ın hem veli (dost) hem de nasir (yardımcı) olarak yeterli olduğunu vurgular.