Zıhar, Kur'an-ı Kerim'de
özel olarak ele alınan ve kınanan bir uygulamadır. Zıhar, bir erkeğin eşine
annesi gibi olduğunu söyleyerek onu boşamayı kastettiği bir tür boşama
şeklidir. Bu konuda hüküm getiren sure Mücadele Suresi'dir.
Sure ve Ayetler
Mücadele Suresi (58. Sure)
Mücadele Suresi, 58:1-4
Ayetlerin Meali:
"Kocası hakkında
seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah elbette
işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitmektedir. Şüphesiz Allah işitendir,
görendir."
"İçinizden
kadınlarına zıhar yapanlar bilmelidirler ki, o kadınlar onların anneleri
değildir. Onların anneleri, ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Gerçekten
onlar çirkin ve yalan bir söz söylüyorlar. Şüphesiz Allah affedicidir,
bağışlayıcıdır."
"Kadınlarına zıhar
yapıp sonra söylediklerinden dönenler, karılarına dokunmadan önce bir köleyi
hürriyetine kavuştursunlar. İşte size öğütlenen budur. Allah yaptıklarınızdan
haberdardır."
"Buna imkân bulamayan
kimse, karısına temas etmeden önce aralıksız iki ay oruç tutmalıdır. Buna da
gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurmalıdır. Bu, Allah’a ve Resulüne imanınızı
göstermeniz içindir. İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kâfirler için elem dolu
bir azap vardır."
Özet
Mücadele Suresi (58. Sure,
Ayet 1-4): Zıhar konusunu ele alır ve bu uygulamanın yanlış olduğunu,
kadınların bu şekilde boşanamayacağını belirtir. Ayrıca, zıhar yapıp
söylediklerinden dönenler için kefaret hükümlerini açıklar.
Bu ayetler, zıharın İslam'da kabul edilmediğini ve bu tür bir boşamanın geçerli olabilmesi için belirli kefaretlerin yerine getirilmesi gerektiğini ifade eder. Böylece, aile içi ilişkilerin korunması ve kadınların haklarının gözetilmesi amaçlanmıştır.
Zebur Hangi Surede Geçiyor?
Zebur, Kur'an-ı Kerim'de
birkaç ayette geçmektedir ve Davud Peygamber'e (Hz. Davud) verilen kutsal kitap
olarak anılmaktadır. İşte Zebur'un geçtiği bazı sureler ve ayetler:
Sureler ve Ayetler
Nisa Suresi (4. Sure)
Nisa Suresi, 4:163:
"Şüphesiz biz, Nuh’a
ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik.
İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a,
Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur’u verdik."
İsra Suresi (17. Sure)
İsra Suresi, 17:55:
"Rabbin, göklerde ve
yerde olan herkesi daha iyi bilir. Andolsun, peygamberlerin bir kısmını
diğerlerinden üstün kıldık. Davud’a da Zebur’u verdik."
Enbiya Suresi (21. Sure)
Enbiya Suresi, 21:105:
"Andolsun, Zikir’den
(Tevrat’tan) sonra Zebur’da da, 'Arza muhakkak benim salih kullarım varis
olacaktır' diye yazmıştık."
Özet
Nisa Suresi (4:163):
Allah’ın, Davud Peygamber'e Zebur’u verdiğini belirtir.
İsra Suresi (17:55): Davud
Peygamber'e Zebur’un verildiğini tekrar eder ve peygamberlerin üstünlüğüne
değinir.
Enbiya Suresi (21:105):
Zebur’da salih kulların yeryüzüne mirasçı olacağına dair bir ifade olduğunu
belirtir.
Bu ayetler, Zebur'un Kur'an'da nasıl zikredildiğini ve Davud Peygamber'e verilen kutsal kitap olarak anıldığını açıkça gösterir.
Vildan Hangi Surede Geçiyor?
"Vildan"
kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de cennet gençleri veya hizmetçileri anlamında
kullanılan bir terimdir. Bu kelime, birkaç farklı surede geçer ve genellikle
cennet nimetlerinden bahsedilen ayetlerde yer alır.
Sureler ve Ayetler
Vakıa Suresi (56. Sure)
Vakıa Suresi, 56:17:
"Etraflarında ölümsüz
gençler (vildan) dolaşır."
İnsan Suresi (76. Sure)
İnsan Suresi, 76:19:
"Etraflarında ölümsüz
gençler (vildan) dolaşır. Onları gördüğün zaman, saçılmış inciler
sanırsın."
Özet
Vakıa Suresi (56:17):
Cennette hizmet eden ölümsüz gençlerden bahseder.
İnsan Suresi (76:19):
Cennetteki ölümsüz gençlerin güzelliği ve hizmetlerinden bahseder.
Bu ayetler, cennette müminlere hizmet eden gençlerin varlığını ve onların güzelliğini vurgular. "Vildan" kelimesi, bu bağlamda cennetin nimetlerini ve oradaki huzuru tasvir etmek için kullanılır.
Vera Hangi Surede Geçiyor?
"Vera" kelimesi,
Arapça'da takva, Allah'a karşı gelmekten sakınma, dindarlık anlamlarına gelir.
Kur'an-ı Kerim'de "vera" kelimesi doğrudan geçmez, ancak bu anlama
gelen "takva" ve türevleri birçok ayette yer almaktadır.
Takva Konusunu İçeren Bazı
Sureler ve Ayetler
Bakara Suresi (2. Sure)
Bakara Suresi, 2:2:
"Bu, kendisinde şüphe
olmayan, muttakiler (takva sahipleri) için bir rehber olan Kitap’tır."
Al-i İmran Suresi (3.
Sure)
Al-i İmran Suresi, 3:102:
"Ey iman edenler!
Allah’tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can
verin."
Nisa Suresi (4. Sure)
Nisa Suresi, 4:1:
"Ey insanlar! Sizi
bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden de birçok
erkekler ve kadınlar türeten Rabbinizden korkun (takva)."
Ahzab Suresi (33. Sure)
Ahzab Suresi, 33:70-71:
"Ey iman edenler!
Allah’tan korkun (takva) ve doğru söz söyleyin ki, Allah işlerinizi düzeltsin
ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse büyük bir
kurtuluşa ermiş olur."
Özet
Bakara Suresi (2:2): Takva
sahipleri için rehber olan Kur'an'dan bahseder.
Al-i İmran Suresi (3:102):
Müminlere Allah'tan korkmalarını öğütler.
Nisa Suresi (4:1):
İnsanlara Allah'tan korkmalarını hatırlatır.
Ahzab Suresi (33:70-71):
Allah’tan korkmayı ve doğru söz söylemeyi emreder.
Kur'an'da "vera" kelimesi doğrudan geçmese de, onunla aynı anlama gelen "takva" ve türevleri, Allah'a karşı sorumluluk bilinci, sakınma ve dindarlık kavramlarını ifade eder ve birçok ayette vurgulanır.
Vahiy Hangi Surede Geçiyor?
"Vahiy"
kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın peygamberlerine gönderdiği ilahi mesajları
ifade eder. Kur'an'da çeşitli surelerde vahiyden bahsedilmektedir. İşte vahyin
geçtiği bazı sureler ve ayetler:
Sureler ve Ayetler
Şura Suresi (42. Sure)
Şura Suresi, 42:51:
"Allah, bir insanla
ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur ya da bir elçi gönderip
izniyle dilediğini vahyeder. Şüphesiz O, yücedir, hikmet sahibidir."
En’am Suresi (6. Sure)
En’am Suresi, 6:19:
"De ki: 'Şahitlik
bakımından hangi şey daha büyüktür?' De ki: 'Allah, benimle sizin aranızda
şahittir. Bu Kur’an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi
uyarayım. Gerçekten siz, Allah ile birlikte başka ilahlar olduğuna şahitlik mi
ediyorsunuz?' De ki: 'Ben buna şahitlik etmem.' De ki: 'O, ancak bir tek
Allah’tır ve gerçekten ben, sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.'"
Nisa Suresi (4. Sure)
Nisa Suresi, 4:163:
"Şüphesiz biz, Nuh’a
ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik.
İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a,
Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur’u verdik."
Yusuf Suresi (12. Sure)
Yusuf Suresi, 12:3:
"Biz, sana bu
Kur’an’ı vahyederek kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Şüphesiz sen, daha önce
bundan habersiz olanlardandın."
Hud Suresi (11. Sure)
Hud Suresi, 11:120:
"Peygamberlerin
haberlerinden her birini, senin kalbini sağlamlaştıracak şekilde sana
anlatıyoruz. Bunda sana hak, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı
gelmiştir."
Özet
Şura Suresi (42:51):
Allah’ın vahiy yoluyla veya elçi aracılığıyla insanlara mesajını ilettiğini
belirtir.
En’am Suresi (6:19):
Kur’an’ın peygamberimize vahyolunduğunu ve onunla insanları uyarmakla görevli
olduğunu anlatır.
Nisa Suresi (4:163):
Peygamberlere vahyedilen mesajları ve kitapları açıklar.
Yusuf Suresi (12:3):
Kur’an’ın vahiy yoluyla peygamberimize indirildiğini ve kıssaların en güzelini
içerdiğini ifade eder.
Hud Suresi (11:120):
Peygamberlerin haberlerinin vahiy yoluyla peygamberimize iletildiğini ve bunun
iman edenler için bir öğüt olduğunu anlatır.
Bu ayetler, vahyin Kur'an'da nasıl ele alındığını ve Allah'ın peygamberlere ilahi mesajlarını iletme yöntemlerini açıklar. Vahiy, İslam'da merkezi bir kavramdır ve peygamberlerin Allah’tan aldıkları bu ilahi mesajları insanlara iletme görevleri vurgulanır.