La Yestevi Hangi Surede Geçiyor?

La Yestevi Hangi Surede Geçiyor?
29.06.2024 20:40
La yestevi, vahdaniyet ve muhalefetün lil havadis, Ebu Leheb hangi surede geçiyor? Miraç, Melike ismi kuranda hangi surede geçiyor? Bu gibi sorularınızın yanıtlarını irdeledik.

"La yestevi" ifadesi, Kur'an-ı Kerim'de "eşit değildir" anlamında kullanılan bir ifadedir ve çeşitli ayetlerde geçmektedir. Bu ifade, genellikle iki şeyin kıyaslanması ve birinin diğerine üstünlüğünün vurgulanması için kullanılır. Aşağıda "la yestevi" ifadesinin geçtiği bazı ayetler ve sureler verilmiştir:

Tevbe Suresi, 19. Ayet

Arapça:

أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ ٱلْحَآجِّ وَعِمَارَةَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ كَمَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَجَـٰهَدَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِۚ لَا يَسْتَوۥنَ عِندَ ٱللَّهِۗ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Türkçe Okunuşu:

"Ece'altum sikayetel-hacci ve ımarete'l-mescidil-haramı kemen amene billahi ve'l-yevmi'l-ahiri ve cahade fi sebilillah, la yestevune 'inde'llah. Vallahu la yehdi'l-qavme'z-zalimin."

Anlamı:

"Hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe inanan ve Allah yolunda cihad eden kimsenin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Bunlar Allah katında eşit değildir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez."

Sad Suresi, 28. Ayet

Arapça:

أَمْ نَجْعَلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّـٰلِحَـٰتِ كَٱلْمُفْسِدِينَ فِى ٱلْأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ ٱلْمُتَّقِينَ كَٱلْفُجَّارِ

Türkçe Okunuşu:

"Em nece'alu'llezine amenu ve 'amilu's-salihati kelmüfsidine fi'l-ard, em nece'alu'l-müttakine kelfüccar."

Anlamı:

"Yoksa, iman edip salih amel işleyenleri, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutacağız? Yoksa Allah'tan korkup sakınanları, yoldan çıkanlar gibi mi değerlendireceğiz?"

Zümer Suresi, 9. Ayet

Arapça:

قُلْ هَلْ يَسْتَوِى ٱلَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَۗ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُو۟لُوا۟ ٱلْأَلْبَـٰبِ

Türkçe Okunuşu:

"Qul hel yestevi'llezine ya'lemune ve'llezine la ya'lemun. İnne ma yetezekkeru ulu'l-elbab."

Anlamı:

"De ki: 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' Ancak akıl sahipleri öğüt alır."

Bu ayetler, farklı bağlamlarda "eşit değildir" anlamında "la yestevi" ifadesinin kullanıldığı örneklerdir. Her biri, belirli bir durumun veya iki farklı karakterin karşılaştırılması ve birinin diğerine üstünlüğünün vurgulanması için kullanılmıştır. 

Vahdaniyet Ve Muhalefetün Lil Havadis Hangi Surede Geçiyor?

"Vahdaniyet" ve "Muhalefetün lil havadis" ifadeleri, İslam kelamında Allah'ın sıfatlarını ifade eden terimlerdir. Bu terimler Kur'an-ı Kerim'de doğrudan bu şekilde geçmezler, ancak bu kavramlar Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerle desteklenir ve İslam inancının temel unsurlarıdır.

Vahdaniyet

Vahdaniyet, Allah'ın bir ve tek olması anlamına gelir. Allah'ın birliğini ve eşsizliğini ifade eden birçok ayet vardır:

İhlas Suresi (112. Sure)

Arapça:

بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُلْ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ ١ ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ ٢ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ ٣ وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدٌۢ ٤

Türkçe Okunuşu:

"Bismillahirrahmanirrahim. Kul huvallahu ahad. Allahus-samed. Lem yelid ve lem yuled. Ve lem yekun lehu kufuven ahad."

Anlamı:

"De ki: O Allah birdir. Allah sameddir (her şey O'na muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir). O doğurmamış ve doğmamıştır. O'na bir denk de yoktur."

Muhalefetün lil Havadis

Muhalefetün lil havadis, Allah'ın yaratılmışlara benzememesi, yani sonradan olan varlıklardan farklı olması anlamına gelir. Bu sıfat, Allah'ın yaratılmışlara hiçbir şekilde benzemediğini ifade eder:

Şura Suresi, 11. Ayet

Arapça:

فَاطِرُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَمِنَ الْأَنْعَامِ أَزْوَاجًا يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ لَيْسَ كَمِثْلِهِۦ شَىْءٌۭ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ

Türkçe Okunuşu:

"Fâtırus-semâvâti vel-ardı ce'ale lekum min enfusikum ezvâcen ve minel-en'âmi ezvâcâ yedraükum fîh, leyse ke-mislîhi şey'un ve huves-semî'ul-basîr."

Anlamı:

"Göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Sizin için kendi türünüzden eşler, hayvanlardan da eşler var etti. Sizi bu şekilde çoğaltıp yaymaktadır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir."

Özet

"Vahdaniyet" (Allah'ın birliği) ve "Muhalefetün lil havadis" (Allah'ın yaratılmışlara benzememesi) terimleri doğrudan Kur'an'da geçmemekle birlikte, bu kavramlar Kur'an-ı Kerim'in çeşitli ayetleriyle ifade edilmiştir. İhlas Suresi, Allah'ın birliğini vurgularken, Şura Suresi Allah'ın hiçbir şeye benzemediğini açıkça ifade eder. Bu kavramlar, İslam inancının temel unsurlarıdır ve Allah'ın yüceliğini, benzersizliğini ve eşsizliğini anlatır. 

Ebu Leheb Hangi Surede Geçiyor?

Ebu Leheb, Kur'an-ı Kerim'de ismi açıkça geçen az sayıdaki kişilerden biridir ve onun hakkında doğrudan bir sure bulunmaktadır. Bu sure, Tebbet Suresi (Mesed Suresi) olarak bilinir.

Tebbet Suresi (Mesed Suresi)

Arapça Metin:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ

مَا أَغْنَىٰ عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ

سَيَصْلَىٰ نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ

وَٱمْرَأَتُهُۥ حَمَّالَةَ ٱلْحَطَبِ

فِى جِيدِهَا حَبْلٌۭ مِّن مَّسَدٍۭ

Türkçe Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahim

Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb.

Mâ egnâ anhû mâluhû ve mâ keseb.

Seyeslâ nâran zâte leheb.

Vemraetuhû hammâletel hatab.

Fî cîdihâ hablun min mesed.

Anlamı:

Ebu Leheb'in elleri kurusun; kurudu ya.

Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.

O, alevli bir ateşe girecektir.

Karısı da; odun hamalı olarak.

Boynunda bükülmüş bir ip olduğu halde.

Ebu Leheb Kimdir?

Ebu Leheb, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) amcalarından biridir ve gerçek adı Abdül Uzza bin Abdulmuttalib'dir. "Ebu Leheb" lakabı, "alev babası" anlamına gelir ve ateşe olan düşkünlüğü veya yüzünün parlaklığından dolayı verilmiştir. Ebu Leheb, İslam'ın ilk dönemlerinde Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) en fazla karşı çıkan ve düşmanlık eden kişilerden biri olarak bilinir. Bu surede, Ebu Leheb ve karısının kötü akıbeti haber verilmiştir.

Tebbet Suresi, İslam'ın ilk döneminde Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) karşı yapılan düşmanlık ve zulme karşı Allah'ın adaletini ve cezalandırmasını ifade eder. Bu surede Ebu Leheb'in ve karısının cezalandırılacağı bildirilmiştir. 

Miraç Hangi Surede Geçiyor?

Miraç, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya olan gece yolculuğu (İsra) ve oradan göğe yükselmesini (Miraç) ifade eder. Bu olay, Kur'an-ı Kerim'de İsra Suresi'nde ve Necm Suresi'nde geçmektedir.

İsra Suresi (17. Sure),1. Ayet

İsra Suresi, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gece yolculuğu olan İsra'ya atıfta bulunur.

Arapça Metin:

سُبْحَانَ ٱلَّذِىٓ أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِۦ لَيْلًۭا مِّنَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ إِلَى ٱلْمَسْجِدِ ٱلْأَقْصَى ٱلَّذِى بَـٰرَكْنَا حَوْلَهُۥ لِنُرِيَهُۥ مِنْ ءَايَـٰتِنَآ ۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْبَصِيرُ

Türkçe Okunuşu:

"Subhânellezî esrâ bi'abdihî leylen minel-mescidil-harâmi ilel-mescidil-aksâllezî bâraknâ havlehu linuriyahu min âyâtinâ. İnnehû huves-semî'ul-basîr."

Anlamı:

"Kulu Muhammed'i, bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Ona, ayetlerimizden bazılarını gösterelim diye (bunu yaptık). Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir."

Necm Suresi (53. Sure),13-18. Ayetler

Necm Suresi, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) göğe yükselmesi ve Allah ile buluşmasını anlatır.

Arapça Metin:

وَلَقَدْ رَءَاهُ نَزْلَةً أُخْرَىٰ ١٣ عِندَ سِدْرَةِ ٱلْمُنتَهَىٰ ١٤ عِندَهَا جَنَّةُ ٱلْمَأْوَىٰٓ ١٥ إِذْ يَغْشَى ٱلسِّدْرَةَ مَا يَغْشَىٰ ١٦ مَا زَاغَ ٱلْبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ ١٧ لَقَدْ رَأَىٰ مِنْ ءَايَـٰتِ رَبِّهِ ٱلْكُبْرَىٰ ١٨

Türkçe Okunuşu:

"Ve lekad reâhu nezleten uhrâ. İnde sidretilmüntehâ. İndehâ cennetülme'vâ. İz yağşes-sidrete mâ yağşâ. Mâ zâgal basaru ve mâ tağâ. Lekad reâ min âyâti rabbihil-kübrâ."

Anlamı:

"Andolsun onu, bir başka inişte daha gördü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında. Ki onun yanında Me'va Cenneti vardır. Sidre'yi bürüyen bürüyordu. Göz kaymadı ve şaşmadı. Andolsun o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü."

Özet

Miraç olayı, Kur'an-ı Kerim'de özellikle İsra Suresi'nin 1. ayetinde ve Necm Suresi'nin 13-18. ayetlerinde geçmektedir. İsra Suresi, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya gece yolculuğunu anlatırken, Necm Suresi ise Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) göklere yükselmesini ve Allah ile buluşmasını detaylandırır. Bu ayetler, Müslümanlar için Miraç olayının önemini ve büyüklüğünü vurgular. 

Melike İsmi Kuranda Hangi Surede Geçiyor?

"Melike" ismi, Kur'an-ı Kerim'de doğrudan geçen bir isim değildir. Ancak, Kur'an'da "Melik" kelimesi, Allah'ın sıfatlarından biri olarak "Hükümdar" veya "Kral" anlamında geçer. Ayrıca, Sebe Melikesi (Belkıs) hikayesi, Kur'an'da Neml Suresi'nde geçmektedir.

Allah'ın Sıfatı Olarak "Melik"

Allah'ın sıfatlarından biri olan "Melik" kelimesi, O'nun mutlak egemenliğini ve hükümdarlığını ifade eder. Bu sıfat bazı ayetlerde geçmektedir:

Haşr Suresi, 23. Ayet

Arapça:

هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Türkçe Okunuşu:

"Hüvallahüllezi lâ ilâhe illâ huvel melikul kuddûsus selâmul mü'minul müheyminul azîzul cebbârul mutekebbir. Subhânallâhi ammâ yüşrikûn."

Anlamı:

"O, kendisinden başka ilah olmayan Allah'tır. O, mülkün sahibidir (Melik),mukaddes, selam (emniyet veren),mümin (güven veren),müheymin (koruyup gözeten),aziz (üstün, galip),cebbar (kudretli),mutekebbir (büyüklükte eşi olmayan) Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından yücedir."

Sebe Melikesi (Belkıs) Hikayesi

Sebe Melikesi Belkıs'ın hikayesi, Kur'an'da Neml Suresi'nde geçmektedir. Bu hikaye, Süleyman Peygamber ve Sebe Melikesi arasında geçen olayları anlatır.

Neml Suresi, 22-44. Ayetler

Özellikle 22. ve 23. Ayetler:

Arapça:

22. فَمَكَثَ غَيْرَ بَعِيدٍۢ فَقَالَ أَحَطتُ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِهِۦ وَجِئْتُكَ مِن سَبَإٍۢ بِنَبَإٍۢ يَقِينٍ ٢٢

إِنِّى وَجَدتُّ ٱمْرَأَةًۭ تَمْلِكُهُمْ وَأُوتِيَتْ مِن كُلِّ شَىْءٍۢ وَلَهَا عَرْشٌ عَظِيمٌۭ ٢٣

Türkçe Okunuşu:

22. "Femekese gayra baîd(in) fe-kâle ahattu bimâ lem tuhıt bihî ve ci'tüke min sebein binebein yakîn(in)."

"İnnî vecedtü' mra'eten temlikuhüm ve ûtiyet min kulli şey'in ve lehâ arşun azîm(un)."

Anlamı:

22. "Bunun üzerine çok geçmeden (hüdhüd) gelip dedi ki: 'Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den kesin bir haber getirdim.'"

"Gerçekten ben, onlara hükümdarlık eden bir kadın buldum. Kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük bir tahtı var."

Bu ayetler, Sebe Melikesi Belkıs'ın Süleyman Peygamber ile olan iletişimini anlatmaktadır. Belkıs, Sebe Krallığı'nın hükümdarıdır ve Süleyman Peygamber'in mesajını aldıktan sonra Müslüman olur.

Sonuç

"Melike" ismi Kur'an'da doğrudan geçmemekle birlikte, Allah'ın sıfatlarından biri olan "Melik" ve Sebe Melikesi Belkıs'ın hikayesi bağlamında kullanılır. "Melik" sıfatı Allah'ın hükümdarlığını ifade ederken, Belkıs'ın hikayesi Kur'an'da Sebe Melikesi olarak anlatılmaktadır. 

Yorumlar

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

İlginizi Çekebilir