Obsesif Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Obsesif Anksiyete Bozukluğu Nedir?
28.08.2021 00:30
Obsesyon, en genel tabiriyle “takıntı, saplantı” anlamına gelir. Kompülsiyon ise, yineleyici davranışları tekrar etmek anlamında “zorlantı”yı ifade eder. Bizler de obsesiflik belirtileri nelerdir?, obsesif bozukluklar neden olur?, obsesif bozukluklar çeşitleri nelerdir?, obsesif gülme bozukluğu nedir?, obsesif kompulsif bozukluk nasıl tedavi edilir?, obsesif psikoz nedir?, obsesif ruminasyon nedir?, obsesif olduğumu nasıl anlarım?, obsesif bozukluktan nasıl kurtulurum?, obsesif bozukluğu olan kişilere karşı nasıl davranmalıyız?, obsesif çocuğuma karşı nasıl davranmalıyım?, obsesif bozukluk tedavisinde kullanılan ilaçlar sorularının cevaplarını sizler için araştırdık

Obsesyon, en genel tabiriyle “takıntı, saplantı” anlamına gelir. Kompülsiyon ise, yineleyici davranışları tekrar etmek anlamında “zorlantı”yı ifade eder. Takıntılı düşüncelerin (obsesyon) süreğen hale gelmesi ve belli davranış kalıplarına dönüşmesi ise “obsesif kompulsif bozukluk” olarak tanımlanır. Bu şekliyle OKB, kişilerin günlük yaşamını etkileyen ciddi bir anksiyete bozukluğudur.

Obsesiflik Belirtileri Nelerdir?

Obsesyonlar kişiden kişiye ve yaşanılan çevresel şartlara göre değişiklik gösterebilse de, en yaygın görülen belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz;

·        Fazlaca kaygılı olmak ve en ufak şeylerden şüphe duymak,

·        Hasta olmaktan ve mikroplar-virüslerden fazlaca korkmak,

·        Utanma duygusu ve rezil olma korkusu,

·        Herşeyin en mükemmel haliyle gerçekleşmesinde ısrarcı olmak,

·        Birilerine zarar vermekten korkmak,

Kişi bu duygular sebebiyle belli davranış kalıpları geliştirir. Bunlar da en sık görülen kompulsiyon çeşitleri olarak karşımıza çıkar:

·        Sürekli olarak el yıkamak, saatlerce çamaşır bulaşık vb.yıkamak, sürekli temizlik yapmak,

·        Pis olduğu düşünülen kapı, anahtar vb. tutamamak,

·        Belli davranışları tekrarlamak. Örneğin; sayı saymak,

·        Gereksiz ve anlamsız eşyaları biriktirmek,

·        Eşyaları simetrik ve belli bir düzen doğrultusunda tutmak, dizmek, sıralamak,

·        Ütü, hava gazı, ocak vb. , bunları sürekli kontrol etmek istemek,

Elbette bu örnekler çoğaltılabilir.

Obsesif Bozukluklar Neden Olur?

Obsesif kompulsif bozukluğun belli, net bir nedeni olmasa da bazı faktörler tarafından şekillenebilirler. Çocukluk travmaları, psikososyal çevre, genetik özellikler , seratoninde düzensizliklerin olması, söz konusu anksiyete bozukluğuna sebep olan en önemli faktörler olarak düşünülmektedir. Görüldüğü üzere bu etkenlerin bazıları biyolojik bazılarıysa psikososyal çevreden kaynaklanmaktadır. Örneğin, yetiştiğiniz toplum ve topluma içkin belli algı ve anlayışlar kişinin saplantılı yapısını ortaya çıkarabilmektedir. Çocukluk döneminde yaşanılan istismar, yada çok kuralcı disiplinli bir aile tarafından yetiştirilmek, güven duygusunu yada kontrol dürtüsünü etkileyerek ileriki dönemlerde bahsi geçen bozukluklara sebep olabilmektedir.

Obsesif Bozukluklar Çeşitleri Nelerdir?

Her toplumda farklı örneklerine rastlansa da genel itibariyla en sık görülen obsesyon çeşitleri şu şekildedir:

·        Biriktirme obsesyonu: Kişi bu halde, anlamsız ve değersiz, gereksiz görülen bir takım nesneleri biriktirme-saklama , istifleme davranışı göstermektedir.

·        Şüpheci ve kontrolcü obsesyon: Kişi bu durumda, önemsiz görülebilen bir çok konuda aşırı kuşku geliştirir ve buna yönelik kontrol mekanizması da aşırı çalışır. Herkes ütünün fişini unutmaktan korkar ve kontrol etme ihtiyacı duyabilir. Ancak kontrol obsesyonunda bu korku ve kontrol sistemi öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, kişi belli aralıklarla, sürekli olarak kontrol etme ihtiyacı hissedebilir.

·        Cinsel obsesyon: Kişi bu halde, kendi sosyal durumuyla (yaş, cinsiyet, vb.) bağdaşmayan bir takım cinsel düşünceler etkisinde olduğunu düşünerek, bunlardan kaçmaya çalışır. Örneğin, eşcinsel olma korkusu. Bu kaçış aynı zamanda kendini gizleme ve başkalarına da farklı davranmamaya çalışma gibi takıntılı bir davranış geliştirilmesine neden olur.

·        Bulaşma kompulsiyonu: Kişi bu halde hasta olmaktan, hastalık kapmaktan aşırı şekilde kaçınmaktadır. Örneğin, sürekli el yıkamak, kapı kollarını tutamamak, üzerine pis-mikrop bulaştı-sıçradı düşüncesiyle sürekli üstünü değiştirmek, sürekli kirlendiği düşüncesiyle kendini ve eşyalarını temizlemekten kendini alamamak.

Obsesif Gülme Bozukluğu Nedir?

Bipolar bozukluk çeşitlerinden biri olan obsesif gülme bozukluğu, gereksiz zamanlarda ve ortamlarda aşırı gülmek, aşırı neşeli olmak ve ya yüksek sesle şarkı söylemek gibi davranışlarla karşımıza çıkar. Genellikle 20li yaşlarda görülen rahatsızlık, tedavi edilse de tekrar görülebilme ihtimali vardır. Genetik olabileceği gibi; stresli bir yaşam ve ağır travmatik durumlar sonrası yaşanabilir. Hastalık, ilaç tedavisi ve bilişsel davranışsal terapiler ile iyileştirilebilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?

Geliştirilen obsesyonlar kişinin yaşam kalitesini bozmaktadır. OKB, tedavisi zorunlu bir rahatsızlıktır. Ancak obsesif kişilik, kendindeki takıntılı davranışların çoğu zaman farkında olmasına rağmen, ya bunu gizlemekte ya da yardım almadan kendisi düzeltmeye çalıştığında da zorlanmaktadır. Bu da tedavi sürecine başlamayı gittikçe geciktirmektedir.

OKB tedavisinde iki tür yöntem uygulanır: ilaç tedavisi ve davranışsal tedavi. İlaç tedavisi öncelikle dengesi bozulan seretonini düzenlemeyi amaçlar bu da birkaç aylık bir süreci gerektirir. Kişi antidepresan tedavisini gördükten sonra, davranışsal tedavi ile desteklenmeye çalışılır. Davranışsal tedaviler ise alıştırmaya-önlemeye odaklanır. Kişinin kompulsiyonlarına sebep olan ilgili korkularıyla yüzleşmesi bunları kabullenmesi ve bu davranışları aşması sağlanır.

İlaç tedavisi psikiyatristin önerisiyle başlatılan ve bitirilen bir süreç olmalıdır. Aynı şekilde davranış terapileri de uzmanlardan yardım alınarak ve gerekli seansları takip ederek belli bir süreklilik içinde gerçekleştirilmelidir.

Obsesif Psikoz Nedir?

Psikoz genellikle olmayan durumları varmış gibi hissetmek, düşünmek olarak ifade edilebilir. Burada kişiye bazen halüsinasyonlar bazen sanrılar eşlik eder. Ancak OKB hastalarında “obsesif psikoz” diyebileleceğimiz durumlar çok az görülür. Ancak yine de psikoz semptom olarak görülürse, bu durum, OKB hastalığından bağımsız olarak değerlendirilmeli ve tedavisi o şekilde gerçekleştirilmelidir.

Obsesif Ruminasyon Nedir?

Ruminasyon kelimesinin kökenleri Latincenin önceki çağlarına kadar dayanıyor. Hem geviş getirme hem de buna benzer biçimde belli düşüncelerin yinelenerek beyinde tekrar etmesi anlamına geliyor. Hastada tekrarlayıcı düşünceler istemsiz bir şekilde gelişmekte ve durdurulması güç olmaktadır. Geçmişte yaşanılan olumsuz anılar, sıklıkla zihinde tekrar edilmekte ve söz konusu ruminatif döngü, depresyon halinin de uzamasına neden olmaktadır. Aslında yapılan bilimsel çalışmalarda ruminasyon, kişinin sorunlara yönelik geliştirdiğini sandığı bir çözüm mekanizması olmasına rağmen, başka ve daha ciddi bir sorunun ta kendisi olmaktadır. Ruminatif düşünme biçiminin kadınlarda ve özellikle de alkol bağımlılarında sıkça görüldüğü bilinmektedir. Ruminasyon tedavisinde, psikoterapi seanlarıyla kişinin “başıma gelenler neden hep beni buluyor?” döngüsünden çıkması sağlanır. Psikoterapiye gidemeyecekler için ruminasyonda en etkili yöntemler ise şöyle sıralanabilir:

Obsesif Olduğumu Nasıl Anlarım?

Yukarıda anlatılan bir çok kaygı ve şüphe sağlıklı insanlarda da mevcuttur. Örneğin OKB olmayan insanlar da hasta olmaktan korkabilir, başkalarına zarar vermekten çekinebilir, ya da ütünün fişini çekip çekmediklerini kontrol etmek isteyebilirler. Ancak yukarıda sayılan korkuların şiddetinin fazla olması, sürekli olması, günlük hayat akışını etkilemesi, kısaca normal sayılamayacak sıklıkta ve şiddette olması önemli bir ipucudur. Siz de, gereksiz nesneleri (örn. Kağıt, kalem, kuru yaprak vb.) sürekli bir şekilde biriktirme ihtiyacı duyuyorsanız, kapattığınız halde ocağın altını beş-altı kere kontrol ediyorsanız, ellerinizi günde 4-5 defadan fazla yıkama ihtiyacı hissediyorsanız, bir uzmana danışabilirsiniz.

Obsesif Bozukluktan Nasıl Kurtulurum?

Bazı düşüncelerin “takıntı” haline gelmesi, onların şiddeti ve sıklığıyla yakından ilgilidir. Dolayısıyla herkeste var olan şüpheler, kaygılar obsesyon olarak nitelendirilemez. Yukarıda bahsedilen kaygıların, korkuların etkisiyle geliştirillen sürekli el yıkama, eşyaları düzeltme, ocağın altını kontrol etme, yada cinsel düşüncelerden korkular sebebiyle yakın ilişkide olduğu eş,dost, vb. ile görüşmemeyecek noktaya gelme hastalığın belirtisidir. Psikiyatrist uzman tarafından ilaç tedavisine başlandıktan sonra davranışsal terapiyle tedavi süreci tamamlanır. İlaç tedavisi yaklaşık 3-5 ay sürerken, davranışsal terapi kişinin durumuna göre 7-12 seans kadar devam gerektirecektir.

Obsesif Bozukluğu Olan Kişilere Karşı Nasıl Davranmalıyız?

OKB hastası yakınınız varsa ya da aynı evde, ortamda yaşamak zorundaysanız oldukça dikkatli davranmanız gerekir. Her şeyden önce bunun ciddi bir anksiyete bozukluğu olduğunu, kişinin hasta olduğunu bilmelisiniz. Bu bakımdan OKB hastasını, davranışları sebebiyle eleştirmemeli, onlara sert davranmamalı ve yapıcı olmalısınız. Kişinin pozitif yanlarına odaklanarak her zaman yanlarında olduklarını hissettirmelisiniz. Tedavi sürecine başlaması için kişiyi ikna etme süreci de, hastalıkları üzerinden konuşmak yerine daha yapıcı yaklaşımlarla sağlanmalıdır.

Obsesif Çocuğuma Karşı Nasıl Davranmalıyım?

Çocuklar da obsesyon yani takıntılı düşünce ve davranışlara sahip olabilirler. Çocuklarda genellikle sıklıkla görülen obsesyonlar; temizlik takıntısı, kendinden şüphe duyma-emin olamama, yada arkadaşlarına öğretmenlerine zarar verme korkusu olarak baş gösterebilir ya da çocuğunuz rutin işlerini yaparken sayı saymaktan kendini alıkoyamıyor olabilir. Çocuğunuzda böyle davranışların sıklıkla tekrarlandığına şahit olduğunuzda, baskıcı ve kontrolcü olmaktan uzak durmalısınız. Uzman psikiyatristlerden yardım almalı ve OKB tedavisine başlatmalısınız.

Obsesif Bozukluk Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Nelerdir?

Obsesif kompulsif bozukluk seretonindeki düzensizlikten dengesizlikten kaynaklandığı için ilaç tedavisi de bunu düzeltmeye yöneliktir. Bu sebeple fluoksetin, paroksetin, citalopran, klomipramin grubu ilaçları kullanılır.

Yorumlar

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

İlginizi Çekebilir