Keziban Hangi Surede Geçiyor?

Keziban Hangi Surede Geçiyor?
29.06.2024 20:23
Keziban, karga kuranda hangi surede geçiyor? Kuranda namaz kılmak, Lina, Lena ismi hangi surede geçiyor? Hakkında tüm merak edilenler bu yazımızda.

"Keziban" ismi Kur'an-ı Kerim'de doğrudan bir isim olarak geçmez. Ancak, "keziban" kelimesi, Arapça kökenli olup "yalanlayan" anlamına gelir ve bazı ayetlerde bu anlamda kullanılmaktadır. Özellikle Rahman Suresi'nde "Keziban" kelimesi "yalanlayanlar" anlamında sıkça tekrar edilmiştir.

Rahman Suresi

Rahman Suresi'nde "Fabi ayyi ala-i rabbikuma tukazziban" (Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?) ifadesi 31 kez tekrar edilir. Bu ayet, Allah'ın nimetlerini yalanlayanlara yönelik bir uyarıdır.

Örnek Ayetler:

Rahman Suresi, 13. Ayet:

"فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ"

"Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?"

Rahman Suresi, 16. Ayet:

"فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ"

"Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?"

Rahman Suresi, 18. Ayet:

"فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ"

"Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?"

"Keziban" İsmine Dair

Kur'an'da "keziban" kelimesi "yalanlayan" anlamında kullanıldığı için, bu kelimenin bir isim olarak kullanılması uygun değildir. İslam kültüründe ve dilinde isimlerin anlamlarının güzel ve olumlu olması tercih edilir. Dolayısıyla, "Keziban" ismi, anlamı itibarıyla olumsuz bir çağrışım yaptığı için çocuklara bu ismin verilmesi caiz görülmez.

Özetle

"Keziban" kelimesi Kur'an-ı Kerim'de "yalanlayan" anlamında geçer ve özellikle Rahman Suresi'nde sıkça tekrar edilir. Ancak, bu kelimenin bir isim olarak kullanılması İslamî açıdan uygun değildir. Çocuklara isim verirken, anlamı güzel ve olumlu olan isimlerin tercih edilmesi İslamî geleneklere daha uygundur.

Karga Kuranda Hangi Surede Geçiyor?

Karga, Kur'an-ı Kerim'de Maide Suresi'nde geçmektedir. Bu surede Hz. Adem'in iki oğlunun kıssası anlatılır ve karga, bu kıssada önemli bir rol oynar. Hz. Adem'in oğulları Habil ve Kabil arasındaki kıssada, Kabil kardeşi Habil'i öldürdükten sonra ne yapacağını bilemez ve Allah ona bir karga gönderir.

Maide Suresi, 27-31. Ayetler

Ayetler:

Ayet 27:

"Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat. Hani ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, 'Andolsun seni öldüreceğim' demişti. Diğeri ise, 'Allah, ancak takva sahiplerinden kabul eder' demişti."

Ayet 28:

"'Andolsun, beni öldürmek için elini bana uzatsan bile, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.'"

Ayet 29:

"'Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da kendi günahını da yüklenip cehennem halkından olasın. Zalimlerin cezası budur.'"

Ayet 30:

"Bunun üzerine nefsi, kardeşini öldürmeye onu itti ve onu öldürdü; böylece kaybedenlerden oldu."

Ayet 31:

"Derken Allah, ona kardeşinin cesedini nasıl örteceğini göstermek için bir karga gönderdi. Karga yeri eşeliyordu. 'Yazık bana!' dedi, 'Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim mi?' Artık pişman olanlardan olmuştu."

Arapça (Ayet 31):

"فَبَعَثَ اللّٰهُ غُرَابًا يَبْحَثُ فِي الْاَرْضِ لِيُرِيَهُ كَيْفَ يُوَارِي سَوْءَةَ اَخ۪يهِۚ قَالَ يَاوَيْلَتٰٓى اَعَجَزْتُ اَنْ اَكُونَ مِثْلَ هٰذَا الْغُرَابِ فَاُوَارِيَ سَوْءَةَ اَخ۪يۜ فَاَصْبَحَ مِنَ النَّادِم۪ينَ"

Bu ayette, karga Kabil'e, kardeşi Habil'i öldürdükten sonra onun cesedini nasıl gömeceğini öğretir. Kabil, karganın yaptığı gibi toprağı kazar ve kardeşinin cesedini gömer. Bu olay, karganın Allah tarafından bir öğretici olarak gönderildiğini ve Kabil'in yaptığı yanlış eylemden dolayı pişman olduğunu gösterir.

Karga, bu ayette bir sembol olarak, ölüm ve pişmanlık konularında insanlara bir ders vermektedir. Bu hikaye, Kur'an'da insanların birbirine karşı adil ve merhametli olmaları gerektiğini vurgulayan önemli bir kıssadır.

Kuranda Namaz Kılmak Hangi Surede Geçiyor?

Kur'an-ı Kerim'de namaz kılmak, birçok surede ve ayette vurgulanan temel bir ibadettir. Namaz, İslam'ın beş şartından biridir ve Müslümanların günlük ibadetlerinin en önemlisidir. İşte Kur'an-ı Kerim'de namaz kılmaya ilişkin bazı önemli sureler ve ayetler:

1. Bakara Suresi

Ayet 3: "Onlar ki gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler."

Arapça: "الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ"

Ayet 43: "Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte rüku edin."

Arapça: "وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَارْكَعُوا مَعَ الرَّاكِعِينَ"

2. Nisa Suresi

Ayet 103: "Namazı kıldıktan sonra ayakta, oturarak ve yan yatarken Allah’ı zikredin. Güvenliğe kavuştuğunuzda ise, namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, müminlere vakitleri belirlenmiş bir farz olarak yazılmıştır."

Arapça: "فَإِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلَاةَ فَاذْكُرُوا اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِكُمْ ۚ فَإِذَا اطْمَأْنَنتُمْ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ ۚ إِنَّ الصَّلَاةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا"

3. Hud Suresi

Ayet 114: "Gündüzün iki ucunda ve gecenin başlangıcında namazı dosdoğru kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir öğüttür."

Arapça: "وَأَقِمِ الصَّلَاةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ ۚ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ۚ ذَٰلِكَ ذِكْرَىٰ لِلذَّاكِرِينَ"

4. İsra Suresi

Ayet 78: "Güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar namazı dosdoğru kıl. Sabah Kur'an'ını da oku. Çünkü sabah Kur'an'ı şahitlidir."

Arapça: "أَقِمِ الصَّلَاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَىٰ غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ ۖ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا"

5. Müzzemmil Suresi

Ayet 20: "Şüphesiz Rabbin, senin ve beraberinde bulunanlardan bir grubun, gecenin üçte ikisine yakın, yarısında ve üçte birinde kalktığını bilir. Gece ve gündüzü Allah ölçüp düzenler. O, sizin bunu başaramayacağınızı bildiğinden tevbenizi kabul etti. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizden hastalar olacağını, başkalarının Allah’ın lütfundan nasip aramak için yeryüzünde yolculuk yapacaklarını ve yine başkalarının Allah yolunda savaşacaklarını bilir. Öyleyse ondan kolayınıza geleni okuyun, namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için hayırdan ne gönderirseniz, Allah katında onu daha hayırlı ve daha büyük bir mükafat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."

Arapça: "إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ ۚ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ ۚ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ ۚ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَىٰ وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ اللَّهِ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا ۚ وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا ۚ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ ۖ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ"

6. Taha Suresi

Ayet 132: "Ailene namazı emret ve kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; seni biz rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç takva iledir."

Arapça: "وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا ۖ لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا ۖ نَحْنُ نَرْزُقُكَ ۗ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَىٰ"

Bu ayetler ve daha pek çoğu, Kur'an-ı Kerim'de namaz kılmanın önemini ve gerekliliğini vurgulamaktadır. Namaz, Müslümanların Allah'a olan bağlılıklarını ve ibadetlerini ifade ettikleri en önemli ibadetlerden biridir. 

Lina Hangi Surede Geçiyor?

"Lina" kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de Haşr Suresi'nin 5. ayetinde geçmektedir. Bu kelime, "hurma ağacı" anlamına gelir. Haşr Suresi, Medine'deki Beni Nadir Yahudilerinin ihanetleri nedeniyle sürgün edilmesi olayını anlatırken, Müslümanların hurma ağaçlarını kesmeleri veya ayakta bırakmaları konusuna değinir.

Haşr Suresi, 5. Ayet

Arapça Metin:

مَا قَطَعْتُمْ مِنْ لِينَةٍ أَوْ تَرَكْتُمُوهَا قَائِمَةً عَلَىٰ أُصُولِهَا فَبِإِذْنِ اللَّهِ وَلِيُخْزِيَ الْفَاسِقِينَ

Türkçe Okunuşu:

"Ma kata'tum min linatin ev teraktumuha kaimetan ala usuliha fe bi iznillah, ve liyuhziye'l-fasiqin."

Anlamı:

"Hurma ağaçlarından herhangi birini kesmiş veya kökleri üzerinde bırakmış olmanız, Allah'ın izniyledir ve O, fasıkları (yoldan çıkanları) rezil etmek içindir."

Bu ayet, Beni Nadir Yahudilerinin ihanetine karşılık olarak hurma ağaçlarının kesilmesinin veya bırakılmasının Allah'ın izniyle olduğunu ve bu eylemin fasıkları (yoldan çıkanları) rezil etmek amacı taşıdığını belirtir.

"Lina" kelimesi, burada hurma ağacını ifade eder ve bu ayet Müslümanların Medine'deki hurma ağaçlarını kesmeleri veya ayakta bırakmaları konusunda Allah'ın iznine işaret eder. 

Lena İsmi Hangi Surede Geçiyor?

Kur'an-ı Kerim'de "Lena" ismi doğrudan geçmez. Ancak, "lena" kelimesi Arapça kökenli olup, "bizim için" anlamına gelir ve bazı ayetlerde bu anlamda kullanılır. Bu kelime farklı surelerde ve bağlamlarda yer alabilir.

Örneğin, "lena" kelimesi Kur'an-ı Kerim'de Ahzab Suresi'nde şu şekilde geçmektedir:

Ahzab Suresi, 5. Ayet

Arapça Metin:

ادْعُوهُمْ لِآبَائِهِمْ هُوَ أَقْسَطُ عِندَ اللَّهِ فَإِن لَّمْ تَعْلَمُوا آبَاءَهُمْ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ وَمَوَالِيكُمْ وَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ فِيمَا أَخْطَأْتُم بِهِ وَلَٰكِن مَّا تَعَمَّدَتْ قُلُوبُكُمْ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا

Türkçe Okunuşu:

"İd'ûhum li-âbâihim huve aqsatu 'inda Allahi fe in lem ta'lemû âbâehum fe ihvânukum fî-d-dîni ve mevâlîkum ve leyse 'aleykum cunâhun fîmâ akhtâ'tum bihî ve lâkin mâ ta'ammadet qulûbukum ve kânallâhu gafûran rahîmâ."

Anlamı:

"Onları babalarına nispet ederek çağırın; bu, Allah katında daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, o halde dinde kardeşleriniz ve dostlarınız olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızdan dolayı size bir günah yoktur, fakat kalplerinizin kasıtlı olarak yaptığı şeylerden dolayı vardır. Allah bağışlayandır, merhamet edendir."

Kur'an-ı Kerim'de Geçen Benzer İsimler ve Kelimeler

"Lina" Kelimesi: "Lina" kelimesi ise Haşr Suresi'nin 5. ayetinde geçer ve "hurma ağacı" anlamında kullanılır. Bu kelime, hurma ağaçlarının kesilmesi veya bırakılması bağlamında kullanılır:

"مَا قَطَعْتُمْ مِنْ لِينَةٍ أَوْ تَرَكْتُمُوهَا قَائِمَةً عَلَىٰ أُصُولِهَا فَبِإِذْنِ اللَّهِ وَلِيُخْزِيَ الْفَاسِقِينَ" (Haşr Suresi, 5)

"Hurma ağaçlarından herhangi birini kesmiş veya kökleri üzerinde bırakmış olmanız, Allah'ın izniyledir ve O, fasıkları (yoldan çıkanları) rezil etmek içindir."

Bu bilgiler ışığında, "Lena" ismi Kur'an-ı Kerim'de doğrudan geçmemekte, ancak Arapça kökenli bir kelime olarak benzer anlam ve köklerden türeyen kelimeler farklı surelerde yer almaktadır. "Lena" ismi modern zamanlarda popüler bir isim olup, anlamı ve kullanımı kişisel tercihlere bağlıdır.

Yorumlar

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

İlginizi Çekebilir