Efes Antik Kent Ne Zaman Keşfedildi?

Efes Antik Kent Ne Zaman Keşfedildi?
03.07.2024 18:39
Efes antik kent, Grönland, Güney Amerika ne zaman keşfedildi? Girit adası, Hindistan ne zaman keşfedildi? Tüm merak ettikleriniz bu yazımızda.

Efes Antik Kenti, MÖ 10. yüzyılda Yunan kolonistleri tarafından kurulan ve tarihi boyunca önemli bir yerleşim merkezi olan bir antik kenttir. Ancak, modern arkeolojik keşifler açısından bakıldığında, Efes Antik Kenti'nin keşfi ve kazıları 19. yüzyılda başlamıştır.

İlk bilimsel kazılar, 1863 yılında İngiliz arkeolog John Turtle Wood tarafından gerçekleştirilmiştir. Wood, özellikle Artemis Tapınağı'nı bulmak amacıyla kazılar yapmıştır ve başarılı olmuştur. Bu kazılar, Efes'in zengin tarihi ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmak adına önemli bir başlangıç noktası olmuştur.

Daha sonra, 1895 yılında Avusturyalı arkeologlar tarafından kazılar devam ettirilmiştir. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nün öncülüğünde yapılan bu kazılar, Efes Antik Kenti'nin büyük bir kısmını ortaya çıkarmış ve bugün hala devam etmektedir.

Efes Antik Kenti, günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almakta ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu antik kent, Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro ve daha birçok önemli yapısıyla antik dünyanın en iyi korunmuş ve en etkileyici örneklerinden biri olarak kabul edilir. 

Grönland Ne Zaman Keşfedildi?

Grönland'ın keşfi, tarih boyunca birkaç aşamada gerçekleşmiştir. Grönland, ilk olarak İskandinav Vikingleri tarafından keşfedilmiştir. İşte bu keşif süreciyle ilgili önemli tarihler:

10. yüzyıl (980 yılı civarı): Grönland, İskandinav Vikingleri tarafından keşfedilmiştir. İzlandalı Vikingler, Erik the Red (Erik Thorvaldsson) liderliğinde Grönland'a ulaşmıştır. Erik the Red, İzlanda'dan sürgün edildikten sonra batıya doğru yelken açarak Grönland'ı keşfetmiş ve buraya yerleşmiştir. Grönland'ın keşfi, Vikinglerin bu bölgeye yerleşmesi ve koloniler kurmasıyla sonuçlanmıştır.

Buzul Çağı ve Orta Çağ öncesi dönem: Grönland, aslında buzul çağı boyunca ve sonrasında çeşitli yerli halklar tarafından biliniyordu. Özellikle Inuit halkı, Grönland'da uzun süredir yaşamaktaydı. Ancak, Avrupalıların keşfinden önce bu yerli halklar hakkında çok az yazılı kayıt bulunmaktadır.

15. ve 16. yüzyıllar: Grönland, daha sonra Avrupalı kaşifler tarafından yeniden keşfedilmiştir. Norveç ve Danimarka krallıkları, 15. yüzyılda Grönland üzerindeki hak iddialarını yenilemişlerdir.

Grönland'ın keşfi, İskandinav Vikingleri ve daha sonraki Avrupalı kaşifler tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu büyük adanın tarihi ve kültürel zenginlikleri zamanla daha iyi anlaşılmıştır. Günümüzde Grönland, Danimarka'ya bağlı özerk bir bölge olarak bilinmektedir. 

Güney Amerika Ne Zaman Keşfedildi?

Güney Amerika'nın keşfi, 15. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa'dan yapılan keşif seferleriyle gerçekleşmiştir. İşte bu sürecin önemli aşamaları:

Kristof Kolomb'un Seferleri (1492-1504):

Kristof Kolomb, 1492 yılında Amerika kıtasına ulaştığında aslında Asya'ya (Hindistan) gittiğini düşünüyordu. Kolomb'un ilk seferi Bahamalar'a ve daha sonraki seferleri Küba ve Hispaniola'ya (günümüz Haiti ve Dominik Cumhuriyeti) ulaşmıştı. Güney Amerika'nın kıyılarına ilk olarak 1498 yılında, üçüncü seferinde, Venezuela kıyılarına ulaşarak ayak bastı.

Amerigo Vespucci (1499-1502):

Amerigo Vespucci, İtalyan bir kaşif olup, 1499-1502 yılları arasında Güney Amerika kıyılarında keşifler yapmıştır. Vespucci, bu yeni kıtanın Asya değil, "Yeni Dünya" olarak adlandırılması gereken ayrı bir kıta olduğunu ileri sürmüştür. Bu sebeple, kıta onun ismiyle "Amerika" olarak anılmaya başlanmıştır.

Vasco Núñez de Balboa (1513):

Vasco Núñez de Balboa, 1513 yılında Panama Kıstağı'nı geçerek Pasifik Okyanusu'na ulaşan ilk Avrupalı oldu. Bu keşif, Güney Amerika'nın batı kıyılarına yapılan seferlerin başlangıcını temsil etmektedir.

Ferdinand Magellan (1519-1522):

Ferdinand Magellan, İspanya adına dünya etrafında dolaşmayı amaçlayan bir sefer düzenlemiş ve bu sefer sırasında Güney Amerika'nın güney ucundaki Magellan Boğazı'ndan geçerek Pasifik Okyanusu'na ulaşmıştır. Bu, Güney Amerika'nın güney kıyılarının keşfi açısından önemli bir adımdı.

Bu keşifler, Güney Amerika'nın Avrupa tarafından tanınmasını ve kıtanın haritalarının oluşturulmasını sağlamıştır. Ayrıca, bu keşifler sonucu İspanya ve Portekiz gibi ülkeler Güney Amerika'da koloniler kurarak kıtada büyük etkiler bırakmışlardır. Bu nedenle, Güney Amerika'nın keşfi, hem Avrupa tarihi hem de dünya tarihi açısından büyük öneme sahiptir. 

Girit Adası Ne Zaman Keşfedildi?

Girit Adası, keşfi açısından oldukça eski bir tarihe sahiptir ve aslında keşif terimi yerine ilk yerleşimler veya tarih öncesi keşifler demek daha doğru olur. Girit Adası'nın tarihçesi, aşağıdaki gibi ana hatlarla özetlenebilir:

Neolitik Dönem (MÖ 7000-3000):

Girit Adası'nda bilinen en eski yerleşimler, Neolitik döneme kadar uzanmaktadır. Arkeolojik buluntular, MÖ 7000 civarında adada ilk insan yerleşimlerinin olduğunu göstermektedir. Bu dönemde yerleşen insanlar, tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır.

Minoan Medeniyeti (MÖ 2700-1450):

Girit Adası, Minoan Medeniyeti'nin beşiği olarak kabul edilir. Minoan Medeniyeti, adada MÖ 2700 civarında gelişmiş ve MÖ 1450 civarına kadar varlığını sürdürmüştür. Knossos, Phaistos, Malia ve Zakros gibi önemli Minoan sarayları bu dönemde inşa edilmiştir. Minoanlar, deniz ticareti ve ileri düzeyde şehir planlaması ile tanınırlar.

Miken ve Yunan Dönemi (MÖ 1450-67):

Minoan Medeniyeti'nin çöküşünün ardından, Girit Adası Mikenler tarafından kontrol edilmiştir. Daha sonra, MÖ 1100'lerden itibaren ada Yunan şehir devletleri tarafından kolonize edilmiştir. Helenistik dönemde (MÖ 323-67) ada, Büyük İskender'in imparatorluğu ve daha sonra Romalılar tarafından yönetilmiştir.

Roma ve Bizans Dönemi (MÖ 67-MS 1204):

Girit, MÖ 67 yılında Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olmuş ve Roma'nın çöküşünden sonra Bizans İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline gelmiştir. Bu dönemde ada, Hristiyanlığın yayılması açısından önemli bir merkez olmuştur.

Venedik ve Osmanlı Dönemi (1204-1898):

1204 yılında Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Venedikliler adayı ele geçirmiştir. Girit, Venedik kontrolünde uzun bir dönem geçirmiş ve bu dönemde önemli kültürel ve mimari değişiklikler yaşamıştır. 1669 yılında Osmanlı İmparatorluğu adayı Venediklilerden almış ve 1898 yılına kadar kontrol etmiştir.

Modern Dönem:

1898 yılında Girit, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsız hale gelmiş ve 1913 yılında Yunanistan ile birleşmiştir. Bugün Girit, Yunanistan'ın en büyük adası ve önemli bir turizm merkezi olarak bilinmektedir.

Girit Adası'nın keşfi ve yerleşim tarihi, insanlık tarihinin en eski dönemlerine kadar uzanmaktadır ve ada, çeşitli medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır. Bu zengin tarih, Girit'i arkeolojik ve kültürel açıdan son derece önemli bir yer haline getirmiştir. 

Hindistan Ne Zaman Keşfedildi?

Hindistan, dünya tarihinin en eski medeniyetlerinden biri olup, keşfedilmesi açısından çok eski tarihlere dayanmaktadır. Ancak, burada kastedilen "keşif" genellikle Avrupa perspektifinden bakıldığında, Avrupalıların Hindistan'a ulaşmasını ifade eder. Bu bağlamda, Hindistan'ın keşfi ile ilgili önemli tarih şu şekildedir:

1. Antik Dönem ve Orta Çağ

Hindistan, binlerce yıl boyunca yerel ve bölgesel halklar tarafından biliniyor ve yerleşiliyordu. Harappan (İndus Vadisi) Medeniyeti gibi antik medeniyetler MÖ 3000 yıllarına kadar uzanır. Ayrıca, Pers İmparatorluğu ve Büyük İskender gibi dış güçler, Hindistan ile MÖ 6. ve 4. yüzyıllarda temas kurmuşlardır.

2. Avrupalı Kaşifler

Vasco da Gama (1498):

Portekizli denizci Vasco da Gama, 1498 yılında Afrika'nın Ümit Burnu'nu dolaşarak Hindistan'ın batı kıyısındaki Kalikut (bugünkü Kozhikode) limanına ulaştı. Bu keşif, Avrupa'nın Hindistan'a deniz yoluyla ulaşmasını sağladı ve Hindistan'da Avrupalı güçlerin ticaret kolonileri kurmasının başlangıcı oldu. Bu, Hindistan'ın Avrupa perspektifinden keşfi olarak kabul edilir.

3. Kolonial Dönem

Vasco da Gama'nın keşfinin ardından Portekiz, Hindistan'da ilk Avrupa kolonilerini kurdu. Daha sonra, 16. ve 17. yüzyıllarda Hollanda, İngiltere ve Fransa gibi diğer Avrupa ülkeleri de Hindistan'da ticaret kolonileri ve yerleşimler kurdular. Bu süreç, Hindistan'ın yüzyıllar boyunca Avrupa etkisi altında kalmasına ve nihayetinde İngiliz İmparatorluğu'nun bir parçası olmasına yol açtı.

Hindistan, 1947 yılında bağımsızlığını kazanana kadar Britanya İmparatorluğu'nun bir parçası olarak kalmıştır. Bugün, Hindistan, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dünyanın en büyük ve en önemli ülkelerinden biridir.

Yorumlar

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

İlginizi Çekebilir