Yer kürenin katmanlarının hareketlenerek kırılıp, yer
değiştirmesiyle oluşan sarsıntılara deprem diyoruz. Deprem, insanoğlunun karşısında
adeta çaresiz kaldığı en büyük doğal afetlerden birisidir. Genellikle deprem
anında elektrikler kesilmektedir. Bunun sebebi ise deprem anında elektrik
sisteminin kısa devre yaparak yangın çıkma ihtimalinin önüne geçilmek
istenmesidir.
Elektrik sistemini, elektronik aletleri ve trafolarda
meydana gelebilecek yangınları önleyebilmek amacıyla bilinçli olarak
elektrikler devre dışı bırakılmaktadır.
Deprem Anında Evden Çıkılır MI?
Ülkemiz deprem kuşağında yer alan bir ülke olması sebebiyle
“deprem ülkesi“ olarak anılmaktadır. Deprem’in bir gerçek olduğunu bilerek ona
göre önlemimizi almamız hayati önem taşımaktadır. Deprem sırasında yapılması
gerekenler iş yerlerinde, okullarda ve özel seminerlerde insanlara anlatılmakta
hatta zaman zaman deprem tatbikatları yapılarak depremin yıkıcı etkilerinden
insanları koruma amacı güdülmektedir.
Deprem anında panikle çıkışlara yönelmemek gerekmektedir.
Mümkünse ev içinde kalmalı, sağlam bir eşyanın yanına Çök-kapan taktiği ile
öncelikli olarak başımızı koruyacak şekilde pozisyon almalıyız. Deprem
bittikten sonra dışarı çıkmak en mantıklı hareket olacaktır.
Deprem Anında Hangi Numarayı Aramalıyız?
Deprem, ne kadar soğukkanlı olursak olalım mutlaka panik
yapabilme imkanımız olan oldukça korkutucu ve yıkıcı bir doğal afettir. Deprem
sonunda, bazı acil durum telefonlarını bilgi almak ve yardım istemek için
arayabiliriz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Twitter hesabından paylamış
olduğu Alo 184 SABİM hattından, yakınlarınızın sağlık durumunu
öğrenebilirsiniz. Ayrıca 112, 114(zehirlenme),186(elektrik ihbar),187 (gaz
ihbar),110(itfaiye) acil yardım numaralarından da destek alabilirsiniz.
Deprem Anında Hayat Üçgeni Nasıl Oluşturulur?
Geçtiğimiz günlerde yaşanılan, depremin kendisini
hatırlatması sonucunda insanların korku ve paniğe kapılmasının ardından,
depremde yapılması gerekenler tekrardan gündeme geldi. İnsanlar artık tesadüfen
ya da mucize eseri değil de gerçekten bilinçli bir şekilde depremden
korunabilmek istiyorlar. Bunun için depremin farkında olmalı ve ona göre önlemimizi
almalıyız. Hayat üçgeni adı verilen depremden korunma pozisyonu, devrilmeyen ve
sağlam ve sabitlenmiş eşyaların arasında kalan boşluk olarak tabir edilebilir.
Çök-Kapan-Tutun taktiği ve Hayat Üçgeni depremden korunmak
için uzmanlar tarafından, deprem tahlilleri sonucunda oluşturulmuş bir deprem
taktiği olarak oluşturulmuştur.
Deprem Anında Hangi Pozisyonu Almalıyız?
AFAD( Afet Ve Acil Durum Eğitim Merkezi),deprem anında
yapmamız gerekenler için web sitesinde ve eğitimlerinde ayrıntılı bir şekilde detayları
anlatmaktadır. Öncelikle deprem anında
evin içerisindeyseniz, sabitlenmemiş raf, pencere ve dolap gibi eşyalardan
kesinlikle uzak durmalıyız. Balkona ya da asansör kesinlikle kullanılmamalıdır.
Öncelikle elimizden geldiği kadarıyla paniklemeden sakin bir
şekilde kendimizi güvenli bir pozisyona almalıyız. Baş, boyun ve iç
organlarımızı koruyabilmek için, yan yatarak dizlerimizi karnımıza çekmeliyiz
(cenin pozisyonu),sallantı geçene kadar da pozisyonumuzu korumamız
gerekmektedir.
Deprem Anında Kapılar Neden Açılmaz?
Türkiye’nin binaları yapılırken kapıları genellikle içeriye
doğru açılmaktadır. Bu Türkiye için yanlış bir mimari hamledir. Uzmanlar kapıların özellikle deprem sırasında
açılabilmesi için dışa doğru açılması gerektiğini savunmaktadır. Deprem
sırasında kapıların önüne taş, moloz gibi engelleyici ağır bir şey düştüğü
taktirde kapıların açılması imkansız hale gelmektedir.
Dış kapısı çelik malzemeyle yapılmış olan binalarda
tehlikeden kurtulmuş sayılmaz. Çünkü deprem sırasında çelik kapıların kasası
baskıyla sıkışarak, kapının açılmasına engel olabilir.