Boşanma süreçleri her iki tarafın ortak kararıyla ve medenice gerçekleşen boşanma sayısı oldukça az olduğundan ve genellikle taraflardan birinin ısrarı diğerinin zoraki katılımıyla boşanmalar yaşanır. Boşanmada çok yönlü sorunlar yaşanabilmekte hatta bazen ailelerin de araya girerek işi daha karmaşık hale getirdiği bir süreç olarak yaşanabilmektedir. İnsanlardaki ego yüksekliği, özeleştiri eksikliği ve haklı çıkma sevdası da boşanma süreçlerinin daha çatışmacı yaşanmasında etkili olmaktadır. Boşanmalar zaten sancılı yaşanmakta ve genellikle de sonrasına bir psikolojik yorgunluk bırakmaktadır. En önemlisi ise boşanma sonrasında insanlar ya ailelerinin yanına dönerek ya da yalnız yaşamaya başlayarak öncesinde evlilik yaşamında alıştıkları yaşam düzeninin dışına çıkarlar. Boşanma onlara yeni bir hayata alışma zorunluluğu getirmektedir. Sonrasında da ne olacağının belirsizliği vardır. İnsanlar açısından en yıpratıcı süreçler belirsizlik içeren süreçlerdir. Bir de evlilik çocuklu bir evlilik ise çocuğundan ayrılmak veya çocuğunun tek başına sorumluluğunu üstlenmek gibi bir dizi yeni zorluk vardır.
Bu dönemde psikolojik yorulmuşluk, yeni bir hayata alışmak ve keşkekler bir araya geldiğinde insanın "boşanma sonrası depresyonu" yaşaması normaldir. Dışa vurulamayan ve ailevi sorun olması nedeniyle insanın kendi iç dünyasında yaşadığı bu psikolojik yorgunluk ve sıkıntı hali, ne yapacağını, yaşama nasıl tutunacağını belirleyememiş insanlarda belirsizlik sendromu ile de birleşerek keskin bir psikolojik çöküntünün yaşanmasına yol açabilmektedir. Boşanma sonrası depresyonlarının tavan yaptığı nokta tam da burada başlamaktadır. Ve bu durumları yaşayan insanlarda psikosomatik sorunlar, yalnızlık duygusu ve eğilimi varsa obsesif sorunlar, panik sorunları, anksiyete oldukça sık görülebilmektedir.
Boşanma Sonrası Depresyon Nasıl Atlatılır?
· Boşanma travmanızı tanıyın ve ona göre önlem alın
· Kendinize bir mola verin
· Fiziksel sağlığınızı önemseyin
· Bu süreci yalnız atlatmayın
· Günlük rutinler oluşturun
· Kendinize hobiler bulun
· Ruh sağlığınızı gözlemleyin ve önlemler alin
Boşanma Sonrası Depresyon Erkek Ne Yapmalıdır?
Erkekler de bu sürece hem bedenen hem de psikolojik olarak tepki gösterirler. Erkeklerin dünyası yeniliklere kapalıdır. Düzenini bozmak erkek için zor olabilmektedir. Erkeklerin de duyguları vardır ve gözyaşı dökerler. Boşanma sonrası kendi içlerinde yaşadıkları süreci daha anlamlandıramazken, bu sürece çözüm bulmaları zordur. Bu durum ikiye ayrılır. Birinci kısım ilk zamanlar kendilerini daha mutlu hissedip bu sürecin hep böyle devam edeceğini düşünerek yaşamaları, aslında kendilerini en çok üzen kısmın bu olduğunu fark etmemeleridir. İkinci kısım ise bu süreci tek başlarına yaşayarak, kendilerini dinlemeleridir. Boşanmalar insan hayatına dokunan ve etkileyen çok büyük bir faktördür. Ve erkek için dışarı aktarılması büyük sıkıntı yaratmaktadır.
Boşanma Sonrası Depresyon Belirtileri Nelerdir?
· Kıskanma,
· Kendini mutsuz hissetme,
· Kendileri hakkında konuşulduğu endişesi,
· Kendilerinin yargılandığı endişesi
· Sosyal izolasyon
· Baskı hissi artar.
Boşanma Sonrası Psikoloji Nasıl Olur?
Günümüz Modern toplumlarında her alanda olan değişiklikler evlilik kavramını, aile kavramını ve aileye bakış açısını değiştirmiştir. Evliliklerin sonlandırılmasındaki artış oranı bu değişikliklerin bir sonucudur. Evliliklerinin günümüzdeki amacı, sevme ve sevilmeye dair duygusal doyum, çeşitli bireysel ihtiyaçların karşılanması ve giderek zorlaşan yaşam koşullarında birinden destek alarak hayatı paylaşmak ve çocuk sahibi olmak olarak özetleyebiliriz. Bir bireyin evlenmesi için motivasyon kaynağı, evli olmanın bireysel mutluluğun sağlanmasına katkı sağlayacağına olan inançlardır. Bir sorumluluk, bir görev paylaşımı olarak algılanan evlilik, romantik aşkla birlikte yaşanma isteği olarak da algılanabilir. Tanım olarak boşanma, aile birliğini sona erdiren yasal bir karardır. Yasalarla yapılmış resmi bir evliliğin yine yasal olarak tamamen sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Sosyolojik olarak boşanma, evli çiftler arasında yasal, duygusal ve cinsel bağların bitirilmesi anlamına gelir. Psikolojik olarak boşanma ise ailenin bölünmesi, kadın ve erkeğin arkadaş çevrelerini ve kök ailelerini de etkileyecek biçimde psikolojik sonuçları olan karmaşık bir durum olarak değerlendirilebilir. Boşanma oranlarındaki artış ve boşanma sonrası yaşanan sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlar psikiyatristlerin ilgi alanına girmektedir. Sonlandırılmış bir evlilikte, sonlandırma ve yeni bir başlangıca adaptasyona dair psikolojik sıkıntılar yaşanabilir. Bu nedenle boşanma sürecinde ve sonrasında psikolojik destek almak, sonrasındaki yaşam için katkı sağlayacaktır.
Boşanma Sonrası Depresyon Kadın Ne Yapmalıdır?
Erkeklere göre Boşanan kadınların yaşamındaki değişiklik daha farklıdır. Bu kadınların her biri farklı sorunlar yaşamaktadırlar. Baş etme gücü iyi olanlar ve Sosyal desteği olan kadınlar bu durumu daha iyi yönetirler. Fakat yine de sıkıntı yaşarlar. Bu nedenle toplumda bir sürü soruna, aldatılmaya, şiddete rağmen devam ettirmeye çalışırlar.
Boşanma beraberinde birçok kaybı da getirmektedir. Bunlar; ekonomik kayıplar, toplumsal konumunda kayıplar, arkadaş ortamından uzaklaşmanın yarattığı kayıplar, kendine güvende kayıplar ve kendi ailesinin baskısının yarattığı kısıtlanmış lığın getirdiği kayıplar olarak sayılabilmektedir.
Toplumun bakış açisi boşanan kadının en büyük sorunudur. Ne yazık ki boşanmış kadınlar erkeklerin gözünde çabuk elde edilebilir bir kadın olarak görülürken, diğer kadınların gözünde eşi için bir tehlike olarak düşünülmektedir. Bu gibi durumlar boşanmanın yükünün yanı sıra, ek bir yük getirir. Sonuç olarak boşanmış kadın toplumdan kendini soyutlar.
Bir mesleği ya da işi olmayan çalışmayan boşanmış kadın; nafaka almakla ilgili sorunlar, geçim sorunları, kiminle yaşayacağı ile ilgili sorunlarla baş etmekte zorlanır.
Çocuğu olan boşanmış kadın ise hem çalışmak zorunda kalırken hem de çocuğunun bakımı ile ilgili sorunlarla boğuşmaktadır. Bir de ilgisiz bir eski koca varsa çocuğu için hem anne hem de baba olmak zorluğu oluşmaktadır.
Boşanmış kadın tüm bu sorunlarla baş etmeye çalışırken; bir de iç dünyasında yaşadığı yalnızlık duygusu, özgüven kaybı, gelecek kaygısı, yeni tanışacağı kişilere güvenmekle ilgili sorunlar, depresyon, baskı altında hissetme, toplumun bakış açısıyla baş etme, uygunsuz talepler ve tacizlerle mücadele etmek, yükünü oldukça artırır.
