1981 yılında ilk kez keşfedilen, AIDS hastalığına, HIV adı verilen bir virüs neden olmaktadır. Günümüze kadar milyonlarca insana bulaşıp, neredeyse yarısının ölümüne neden olan bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamakta. Ancak teknolojik ve tıptaki ilerlemeler, yeni yöntemler geliştirmemizi sağlamıştır. Erken teşhiste, ilaçlarla tedavi ile en azından, hastalığın hızlı ilerlemesini durdurmak ve yaşam kalitesinin daha yukarılara çekilmesi hedeflenmektedir. AIDS ile ilgili olan ilaçların herhangi bir şekilde bırakılmadan devamlı bir süreliğine kullanılması gereklidir. Kısacası enfekte olan HIV hastaları kronik hasta sayıldıkları için ömür boyu ilaç kullanımını aksatmamalıdır. Bu durum hastanın normal yaşama adapte olabilmesi, sık hastalanmaması, hastalandığında uzun süreli olarak yatağa bağlı kalmaması için önem taşır. Bahsi geçen tedavi kanda yer alan virüsleri tamamen yok etmemekle birlikte virüs miktarındaki artışı önler ve virüsü azaltmak için çaba gösterir. Dolayısı ile HIV tanısı alan bir hastanın devamlı bir şekilde tedavisine devam etmesi önerilir.
AIDS Öldürür Mü?
Her hastalık gibi, AIDS hastalığında da rahatsızlığın hangi aşamada olduğu önemlidir. Eğer doğru zamanda müdahale edilmemiş ve hastalık iyice ilerlemişse, bazen kötü sonuçlar doğurup, hatta ölümcül olabiliyor. Bu yüzden AIDS hastalığı göz ardı edilmemeli ve doğru bir tedavi ile desteklenmeli.
AIDS Aşısı Var Mı?
AIDS hastalığının, aşısı bulunmamakla beraber, kesin bir tedavisi de yoktur. Sadece doğru tedavi, kaliteli yaşam ile ilerleme hızı durdurulabilir. Ama günümüz tıp teknikleri ile bu virüse karşı, bazı hastalarda başarıya ulaşılmıştır. Günümüze rağmen aşısı bulunmadığından dolayı kişilerin hem sosyal hayatlarını hem de cinsel yaşamlarını dikkatli bir şekilde sürdürmeleri önerilmektedir.
AIDS Çözümü Var Mı?
Hayır. Bu rahatsızlığın şu ana kadar bilinen kesin ve net bir çözümü ne yazık ki bulunmamıştır. Enfekte olan hastalar bu durumu bilmeli ve hayatını bu hastalığın doğrultusunda yaşamaya özen göstermelidir. Korunmasız cinsel ilişkide bulunmamalı, kullandığı kan ürünlerini iyi saklamalı ve eğer gebe değilse gebe kalmamalıdır. Kontrol altına alınabilen bir rahatsızlık olsa da henüz tam olarak tehlikenin bittiğinden söz edilemez.
AIDS Bulaşıcı Mıdır?
Evet. AIDS bulaşıcı enfeksiyon hastalıkları kategorisinde yer alan bir hastalıktır. Bu hastalığın en sık bulaşma yolunun cinsel ilişki olduğu bilinir. Hatta öyle ki çok eşlilik, biseksüellik, heteroseksüel ilişki çeşidi gibi pek çok korunmasız ilişkide bulaşabilir. En sık bulaş yolu olsa da başka yollarla da bulaşıcılık gösterebilen bir rahatsızlık olduğu unutulmamalıdır. Anneden bebeğine doğum anında geçebilir. Ayrıca hastanelerde ve çoklu intravenöz araçların kullanımı da bulaşma yöntemlerinden diğerleridir. Bu nedenle kişiler hem seks hayatlarına, hem hastanede ki tedavilerine pek çok şekilde dikkat etmelidir.
AIDS Cinsellikle Nasıl Bulaşır?
Cinsel yolun en sık bulaşma özelliği gösterdiği bilindiğinden dolayı akıllarda soru işareti yer almaktadır. AIDS bir virüstür ve vajinal sıvılar ile birlikte sperm ve zevk suyu gibi vücut sıvılarında da sık miktarda yer alır. Hal böyle olunca ham anal ilişkiler hem de vajinal ilişkilerde bir partnerden diğerine virüs aktarımı olabilir. Bu nedenle kondom ya da prezervatif kullanımın önemi son derece büyüktür.
AIDS Dudaktan Bulaşır Mı?
Hayır. AIDS hakkında en sık merak edilen sorulardan biri de bu virüsün öpüşme yolu ile yani dudaktan geçip geçmediğine yöneliktir. Fakat oral sıvılardan virüs geçmeyeceği bilinmelidir. Dolayısı ile enfekte olan bir kişi ile öpüşmekte herhangi bir sakınca bulunmaz. Ayrıca bakıldığında eğer cinsellik yaşanacaksa mutlak suretle prezervatif kullanımına özen gösterilmelidir. Genital vücut sıvılarından geçme riski oldukça yüksektir. Bunun önüne ise korunma ile geçilebilir.
AIDS Kanla Bulaşır Mı?
Evet. AIDS en sık cinsel yolla bulaşan hastalık olsa da kan yolu ile de bulaşabilir. Bu duruma en güzel örnek ise anneden bebeğe geçmesidir. Bilhassa normal doğumda bebeğin enfekte olma riski son derce yüksektir. Bu nedenle bu bir örnek olarak verilebilir. Fakat bakıldığında enfekte biri ile aynı enjektörün kullanılması, bilhassa uyuşturucu madde alınırken yapılan bu hata kanla bulaşmanın en güzel örnekleri arasında yer alır. Dolayısı ile AIDS kanla da bulaşan bir hastalıktır denilebilir.
AIDS Kan Testinde Çıkar Mı?
Evet. AIDS ile enfekte olan hastaların kan testlerinde bu virüsün varlığı saptanabilmektedir. Bunun için zaman gereklidir. Örneğin korunmasız bir seks yaşandıktan hemen sonra kan testi doğru sonuç vermeyebilir. Dolayısı ile vücudun bir süre boyunca antikor üretmesi beklenmelidir. Bu nedenle doğru zaman geldiğinde kan testi verilip sonuç beklenebilir. Bunun için kendinden şüphe duyan kişiler mutlaka enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvurmalıdır. En doğru süreyi hekim size bildirecektir.
AIDS Lekeleri Ne Zaman Çıkar?
AIDS lekeleri, vücudun virüs ile enfekte olduğunun bir belirtisidir. Bu lekeler ise genelde kırmızı renkli ve döküntülüdür. Bu belirtiler ise genelde hemen çıkmamaktadır. Lekelerin çıktığı zaman diliminden bahsetmek net olarak mümkün olmasa da genelde hastalığın kapılmasının ardından geçen iki aylık süre sonunda görülmeye başlanabilir. Bu nedenle net bir zaman diliminden şimdilik söz edilemiyor.
AIDS Prezervatifle Bulaşır Mı?
Hayır. Bulaşmaz. İlişkinin başladığı andan son saniyeye kadar geçen sürede prezervatif kullanılması önerilir. Bu durum hem olası kötü sürprizlerle karşılaşılmaması için gereklidir. Enfekte olan bir hasta ile de yakın temas kurulacaksa öncelik prezervatif kullanmak olmalıdır. Kısacası AIDS’li bir kişinin cinsel yaşamı tamamen bitmez. Korunarak cinsel yaşam aktivitesine gidilmesi önerilir.
AIDS Sürtünme İle Bulaşır Mı?
Evet. AIDS çıplak sürtünme ile bulaşabilir. Çünkü henüz seks gerçekleşmemiş olsa bile erkekten de kadından da sıvılar gelebilir. Bu nedenle sıvılardan geçen virüsten kaçınmak mümkün değildir. Sürtünme yolu ile ilişkide bulunmak isteniyorsa en azından iç çamaşırlarının olması gerekliliği unutulmamalıdır.
AIDS Yaraları Kaşınır Mı?
AIDS belirtileri arasında yer alan cilt lezyonları ve yaralar son derece kaşıntılı olabilir. Özellikle döküntü gelişeceği için yaraların şiddetli kaşındıkları bilinmektedir. Bu kaşıntının
çoğalarak yayılmaması için ilk kaşıntı atağı geldiğinde hastaların sabretmeleri gereklidir. Bu durum vücudun geneline bu kaşıntının yayılmaması için önemli bir otokontroldür.
AIDS Zayıflatır Mı?
AIDS belirtileri arasında anlamsız kilo verme yer alır. Hastalar enfekte olduklarını bilmeden yaşamlarına devam ettiklerinde diyet yapmamalarına rağmen kilo verdiklerini hissedebilirler. Dolayısı ile bu durum bile bir belirti olarak kabul edilmelidir.
AIDS Tükürük İle Bulaşır Mı?
AIDS tükürük yolu ile bulaşabilen bir hastalık değildir. Bu hastalığın başka eşya kullanımları ile ortak alan kullanımları ile bulaşma özelliği taşımadığı bilinir. Az önce de bahsettiğimiz üzere tükürük yolu ile yani aynı kaşık, çatal kullanımı ve öpüşme gibi durumlarla bulaşıcılık göstermemektedir.
