· Yerebatan Sarnıcı Osmanlı fethi edildikten yıllar sonra balıkçılar tarafından keşfedilmiştir.
· Günümüzde müze olarak kullanılan Yerebatan Sarnıcında sadece müze değil konser tarzı etkinlikler de düzenlene biliyor
· Öğrenci ve öğretmenlerin müze giriş fiyatı sadece 5 TL’dir
Yerebatan Sarnıcı Özelliği Nedir?
Uzunluğu 140 metre olan Yerebatan Sarnıcı’nın genişliği 70 cm olup yüksekliği de 8 metredir. Sarnıcın içinde 80.000 metreküp su vardır. Sarnıcın üst tarafı kapalı olup bu bölümünde 12 sıra halinde dörder metre aralığında dizilen 336 sütun vardır. Sarnıcın kuzeybatı bölgesinde bulunan iki sütun, altında kaide olarak yapılmış iki Medusa başıyla Roma Dönemi’nin heykeltıraşlık sanatına da örnek verilir. 4. yüzyıla ait olan Medusa başlarının hangi yapıdan esinlendiği konusunda kesin bir bilgi yoktur. Medusa başlarının biri yan biri ise ters çevrilmiş haldedir. Çok tanrılı dinden, tek tanrılı dine geçişi temsil ettiği düşünülür. Medusa başları hakkında birçok rivayet vardır. Bir inanışa göre; ona bakan insanları taşlaştığı düşünülmektedir. Yerebatan Sarnıcı hem müze olarak kullanılıyor hem de çeşitli konser tarzı etkinliklere ev sahipliği görevini üstleniyor.
Yerebatan Sarnıcı Ne İçin İnşa Edilmiştir?
Tarihin tüm dönemlerinde pek çok defa işgale uğrayan önemli şehirler içerisinde olan İstanbul, Bizans imparatorlarının emrindeyken şehrin su ihtiyacını giderilmesi maksadıyla ile su sarnıçları ile donatıldı. 6. yüzyılda imparator İustinianos aracılığıyla yaptırılan sarnıç, Osmanlı Dönemi’nde de uzun zaman halkın su ihtiyacını giderdi. Sarnıç içinde yer alan su, Cebeciköy Kemeri ile 19 km mesafede yer alan Belgrad Ormanı’ndan elde edildi.
Yerebatan Sarnıcı Doğal Mı?
İstanbul’un fethedilmesinden yüzyıl sonra balıkçılar aracılığıyla keşfedilen sarnıç, çağımızda tarihi eser niteliği taşıyıp ilgi odağı olmaya devam etmektedir. Sarnıcın bitiş noktasında oyma ve kabartmalar biçiminde yapılan tavus gözleri ile gözyaşı taşları yer almaktadır. Bir diğer adı ile “Ağlayan Sütun” olan gözyaşı sütunu, nemli bir yapıya sahip olması sebebiyle ağlıyormuş görünümü vermektedir. Gözyaşı sütunun hemen arka kısmında ise dilek havuzu vardır. Sarnıcın gezilmesi esnasında gezi platformu üstünde kendinizi su üzerinde yürür gibi hissedeceksiniz. Sarnıç içinde yer alan balıklar ise renkleri ile gelenleri aşık eden niteliktedir.
Sarnıca geldiğiniz ilk an, ilk basamaktan itibariyle tarihin gizemine kapıldığınızı hissedip daha emin adımlarla gezmeye devam edeceksiniz. Sarnıçta yürümeye başladığınız andan sonra merdiven ortasına geldiğiniz zaman; İstanbul’un en büyük sarnıcını keşfetmeye hazırlıklı olmalısınız. Sütunların dizilişleri, başarılı biçimde yapılan aydınlatma sistemi nedeniyle büyüleyici bir atmosfer sağlıyor. İki imparatorluğa şahitlik eden Yerebatan Sarnıcı; gerek tarihi özellikleri nedeniyle gerekse de ilginç taş ve sütunları ile çağımızda da çok fazla ziyaret edilen müzelerden biri olma özelliğini sahiptir.
Yerebatan Sarnıcı Neden Su Yok?
Yerebatan sarnıcı ilk başta insanların su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapıldı Osmanlı’da bile uzun süre insanların su ihtiyacını karşılayan Yerebatan Sarnıcın da hala su var ancak bunu müzeye ziyarete gelen kişiler sadece gözlemeyebiliyor.