Toplumsal ortamlarda kişilerin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı mahçup ya da rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu kaygı bozukluğuna sosyal kaygı bozukluğu denir. Okul önünde şiir okumaya hazırlanan bir öğrencinin sırası gelince kürsüye çıkması ve o anda okul müdürünün, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının önünde çıplak olduğunu farketmesi durumu kaygı bozukluğunu anlamamızda bize örnek oluşturabilir. O anda o çocuk o ortamdan kaçmak isteyecektir, yüzü kızaracak, elleri titreyecek ve o ortamda bulunan hiç kimseyle hayatı boyunca karşılaşmak istemeyecektir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Sosyal kaygı bozukluğu belirtilerinde korkulan durumla karşılaşıldığında;
· Yüz kızarması
· Terleme
· Ağız kuruluğu
· Nefes darlığı,
· Nefes kesilmesi,
· Bağırsak sistemi rahatsızlığı,
· Mide rahatsızlığı,
· Kas gerginliği
· Titreme gibi bedensel belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Tedavisi Nedir?
Sosyal kaygı bozukluğu ilaç tedavisi ve konuşmaya dayalı ruhsal tedavi ile mümkün olabilmektedir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Hastanın durumuna göre bazen tek başına psikoterapi ( konuşmaya dayalı ruhsal tedavi) ile bazen tek başına ilaç tedavisi ile bazen de her iki tedavinin ortak kullanılması hastayı sonuca ulaştırmaktadır. Ilaç tedavisi için serotonin maddesi düzenleyici yönde tedaviye başlanır. Tedavi başlangıcında mide bulantısı, kusma, baş ağrısı gibi yan etkiler görülebilmekle beraber geçici yan etkiler olduğundan vücut bu duruma alışacaktır. Tedavi 9 ile 12 ay gibi uzun süre devam edebilmektedir.
Sosyal Kaygı Nedenleri Nelerdir?
Toplum önünde konuşmak, sunum yapmak, toplum içinde veya birkaç kişinin yanında telefon görüşmesi yapmak, eleştirilmek, şaka konusu olmak, yeni insanlarla tanışmak, mevki sahibi kişilerle konuşmak, sınava girmek, toplum içinde yemek yeme gibi birçok etken sosyal kaygıyı tetiklemektedir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Ne Kadar Sürer?
Farklı şekil ve durumlarda görülebileceği gibi hemen hemen herkeste gözlemlenebilmektedir. Kimileri yeni insanlarla tanışmaktan ve konuşmaktan kaçınır kimileri toplum önünde konuşmaktan çekinirler. Stres ve korkuya dayalı bir hastalık olan sosyal kaygı bazı durum ve kişilerde aile içi ilişkilerde kendini gösterir. Tedavi edilmeyen sosyal kaygı depresyona neden olabilmektedir. Sosyal kaygı bozukluğu olan kişi uyumlu olmalı ve bu durumun üstesinden gelmek için psikoteknik danışmanlık sürecine aktif olarak katılmalıdır. Sosyal kaygı bozukluğu tedavi edilmezse hayat boyu tedavi edilirse kişiden kişiye değişmekle beraber 9 ile 12 ay gibi bir sürede sonuç alınabilmektedir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Sosyal kaygıda genetik faktörlerin etkisi çok olmasa da vardır. Beyinde bir takım kimyasal ve elektriksel bozuklukların olması önemli etmenlerdendir. Serotonin adı verilen kimyasal maddenin sosyal kaygısı olan kişilerin beyninde olması gereken oranın çok altında olduğu ya da serotonin maddesinin kullanımında aksaklıklar oluştuğu görülmüştür. Hastalığın oluşmasında çocuk yetiştirme tarzı önemli bir etmen olarak kabul edilir. Aşırı koruyucu, duygusal sıcaklıktan yoksun katı ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklarda ebeveynlerin çocuktan yüksek beklentilerin olması çocuğun bunlara ulaşamadığında cezalandırılması çocukta başarısızlık korkusunu geliştirebilir. Tanıdık olmayan ortamlara, insanlara ve diğer çevresel faktörlere karşı aşırı korku duyma sosyal kaygı bozukluğunun gelişiminde öncül bir etmendir.
