Nazım Hikmet Neden Türk Vatandaşlığından Çıkarıldı?

Nazım Hikmet Neden Türk Vatandaşlığından Çıkarıldı?
14.07.2022 17:30
Türkiye'nin en büyük ve en önemli şairlerinden biri olan Nazım Hikmet; edebi, sosyal ve siyasi kişiliği ile çalkantılı bir yaşam sürmüştür.

Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963 yılında memleket hasreti ile Moskova’da yaşamını yitirmiştir. İşte, Nazım Hikmet'in hayat hikayesine dair tüm detaylar...

Nazım Hikmet Kimdir?

Tam adı Nâzım Hikmet Ran olan Nâzım Hikmet’in doğum tarihi 15 Ocak 1902, ölüm tarihi ise 3 Haziran 1963’tür. Nazım Hikmet, şair, roman, anı ve oyun yazarıdır. "Romantik devrimci" ve "romantik komünist" olarak tanımlanan Hikmet, siyasi düşünceleri nedeniyle defalarca tutuklanmıştır. Gençlik ve yetişkinlik yaşamının büyük bir kısmını hapiste ve sürgünde geçiren Nazım Hikmet’in eserleri çok sayıda ödül almış ve şiirleri yaklaşık 50 dile çevrilmiştir.


Nazım Hikmet, yasaklı olduğu yıllarda ise Ahmet Oğuz, Orhan Selim, Ercüment Er ve Mümtaz Osman adlarını kullanmıştır. Orhan Selim imzası ile İt Ürür Kervan Yürür kitabını çıkarmıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı olan Nazım Hikmet, çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden biridir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.


Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yatmıştır. Nazım Hikmet, 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır; ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal edilmiştir. 

Nazım Hikmet Neden Yargılandı?

1925 yılından itibaren şiirleri ve yazıları sebebiyle birçok kez yargılanan Nazım Hikmet, 1938 yılında orduyu ayaklandırmak için kışkırtmaya çalıştığı gerekçesiyle 28 yıl dört ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Nazım Hikmet, 12 yılı aşkın süre Ankara, İstanbul, Bursa ve Çankırı cezaevlerinde  kalmıştır. Bursa cezaevinde kaldığı yılları anlatan Mavi Gözlü Dev adlı film 2007 yılında vizyona girmiştir. 


1950 yılında bir af yasasıyla salıverilen Hikmet, sürekli izlendiği ve çürüğe ayrıldığı halde 48 yaşında yeniden askerlik yapmaya çağrılması ve öldürüleceği yolundaki duyumlar nedeniyle yurtdışına kaçmıştır. 17 Haziran 1951 tarihinde ise Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verilmiştir. Sovyetler Birliği'nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da eşi Vera Tulyakova (Hikmet) ile Moskova'da yaşamıştır. Memleket dışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa, Küba, Mısır gibi Dünya memleketlerini dolaştı, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı. 

Nazım Hikmet'in Ölümü ve Yeniden Türk Vatandaşlığı Alması

3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30'da gazetesini almak üzere ikinci kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda ölmüştür. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. Ünlü Novodeviçi Mezarlığı'nda gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir. Şair Nâzım Hikmet'in 2008 yılının ilk günlerinde, eşi Piraye'nin torunu Kenan Bengü tarafından Piraye'nin evrakları arasında “Dört Güvercin” adında bir şiiri ve üç adet tamamlanmamış roman taslağı bulundu.


2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türk vatandaşlığından çıkarılmalar ile ilgili yeni bir düzenleme yapması gündeme geldi. Yıllardır tartışılmakta olan Nâzım Hikmet'in Türk vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi gözükmesine rağmen Bakanlar Kurulu bu düzenlemenin sadece yaşamakta olanlar kişiler için düzenlendiğini ve Nâzım Hikmet'i kapsamadığını belirterek bu yöndeki talepleri reddetti. Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, İçişleri Komisyonu'nda "Tasarıda, şahsa bağlı hak olduğu için bizzat müracaat etmesi gerekir. Arkadaşlarım da olumlu şeyler belirttiler, komisyonda görüşülür, bir karar verilir" dedi.


2009 yılının 5 Ocak Günü "Nâzım Hikmet Ran'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin önerge" Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Nâzım Hikmet Ran'a yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının iade edilmesine ilişkin bir kararname hazırladıklarını ve bu teklifin imzaya açıldığını ifade eden Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 1951 yılında vatandaşlıktan çıkartılan Ran'ın yeniden Türk vatandaşı olmasına ilişkin önerinin Bakanlar Kurulu'nca oylanarak kabul edildiğini açıkladı.

Bakanlar Kurulu'nun 05.01.2009 tarihinde aldığı bu karar, 10.01.2009 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlandı ve Nâzım Hikmet Ran, 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı oldu.

Yorumlar

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

İlginizi Çekebilir