Mal, hizmet, üretim ve döviz fiyatları gibi ekonominin temel yapı taşları olarak kabul edilen unsurlar içerisinde kabul edilebilir seviyesinin ötesinde yaşanan şiddetli dalgalanmalara ekonomik kriz adı verilmektedir. Ekonomik veya finansal krizler 19. Ve 20.yy başlarında olduğu gibi banka panikleri ve bu paniklerle birlikte yaşanan durgunlukların bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Borsa çöküşleri, ekonomik balonlar, nakit para krizleri ve ekonomik yükümlülüklerin yerine getirilmemesi gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Literatürde finansal krizi tanımlayan birçok farklı tanım kullanılmaktadır fakat genel olarak finansal kurum veya kuruluşların varlıklarını aniden büyük bir kısmını kaybettiği çeşitli durumları ifade etmek için kullanılan ve kabul görmüş bir terimdir. Günümüze kadar yaşanan birçok ekonomik krizin sebebi bankacılık krizleri biçiminde meydana gelmiş ve bu dönemlerde ekonomik gerileme dönemleri yaşanmıştır. Borsa, para ve döviz piyasasındaki krizler, ödemeler dengesi krizleri, bankacılık krizleri ve balonlar genel olarak ekonomik veya finansal kriz kapsamında incelenmektedir. Bazı fikir birliklerine göre ekonomik veya finansal krizlerin düzenli olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Ekonomik Kriz Olursa Ne Olur?
Krizin ortaya çıktığı durumlarda büyümenin etkisiyle likitide bolluğu yaşanması tüketici talebinin tırmanmasına ve varlık fiyatlarının balonlaşmasına neden olmaktadır. Spekülatif ve irrasyonel yatırımcı davranışları sebebiyle aşırı yükselen ve bu düzeylerde sürdürülebilir olmayan varlık fiyatlarının gerilemesi ve buna bağlı olarak riskten kaçış için başlayan satış dalgası tetiklenmektedir. Krizin başlaması ile birlikte varlık fiyatları ve talebin ani bir şekilde gerilemeye başlaması görülmektedir. Varlık fiyatları gerileyerek likidite ve kredi sıkışıklığı yaratarak finansman maliyetlerinin yükselmesine neden olur. Finansman maliyetlerinin yükselmesi ise üretim ve talebin daralmasına neden olur. Reel sektörde üretime bağlı olarak yaşanan küçülme ve iflaslar sonucu gelir düzeyi geriler ve işsizlik artmaya başlar. Yabancı yatırımcıların ülkeden çıkması ile birlikte cari açık ve kamu borçlarında finansman sıkıntısı yaşanır. Buna bağlı olarak döviz kurları ani ve hızlı yükselir ve ithalata bağlı üretim ve satışların gerilemesine sonrasında toplu iflaslara neden olur.
Ekonomik Krizde Neler Yaşanır?
1. En önemli belirleyici olarak tüketicinin ruh hali ve davranışları etkili olmaktadır. Çoğu tüketici bu dönemlerde temkinli davranarak harcamalarını kısar veya tamamen keser. Harcamaların az miktarda olması sonucu talepte daralma meydana gelir.
2. Genel olarak tüketimde görülen daralma bazı ürünlerde talebin artmasına sebep olur. Harcamalarını tekrardan gözden geçiren ve yeni harcama planı oluşturan tüketiciler bir yerden kıstıklarını başka yerde telafi ederler. Bu sebeple daralmalarda ödül ürünleri ve markaları vardır.
3. Tüketiciler para harcarken genel olarak suçluluk duygusu hisseder.
4. İhtiyaçların artış gösterdiği bu dönemlerde ben olma ihtiyacından ziyade biz olma ihtiyacı yükselir ve ona göre hareket edilir.
5. Bu dönemlerde çoğu şirket harcamaları kısar ve bu kısıtlamaya ilk olarak pazarlama harcamalarında yapar. Bu son derece yanlış bir harekettir. Rekabetin daha az olduğu bir ortamda reklam yapan bir sesini daha iyi duyurmakta ve bu yanlışa düşmemiş olan şirketler daralmadan sonra genelde en hızlı büyüyen şirketler arasında yer almaktadır.
6. Daralma dönemlerinde şirketteki verimsizlikler azaltılmalıdır. Zor zamanlarda güven veren, işten çıkarma yaparken şeffaf ve adil davranmaya özen gösteren, ücretleri yeniden düzenleyen şirketler orta vadede kazanan tarafta yer alır.
7. Bu dönemlerde tüketiciler harcama konusunda aşırı hassas davranırlar.
8. Tüketicinin ve müşterilerin en akılcı olmak istediği dönemde güven duygusunu zedeleyen firmalar kısa dönemde kar etse de orta ve uzun vadede zararlı çıkacak ve rekabet ederken zarara uğrayan taraf olacaktır.
9. Şirketlerin daralma dönemlerinde kendi bütçelerini sağlıklı yapmalarına engel olan bir dönemdir.
10. Şirketin pazar segmentlerini gözden geçirerek hedeflemediği müşterilere ve yeni imkanların değerlendirilmesi gibi fırsatlardan istifade etmesi gereklidir.
Ekonomik Krizler Ne Kadar Sürer?
Dünyadaki küresel olan ekonomik krizlerin hiçbiri aynı sürede tamamlanmamıştır. Zamanında hareket edilmesine, tedbirlerin isabetli oluşuna, siyasal istikrara ve piyasaların yeniden canlanmasına bağlı olarak toparlanma süreleri değişkenlik gösterilebilir. Küresel olarak kabul edilen bazı ekonomik krizlerden bazılarını süresi şu şekildedir;
ü 1929-1932 krizi 810 gün sürdü.
ü 1973-1874 krizi 450 gün sürdü.
ü 2000-2002 krizi 660 gün sürdü.
ü 2008-2012 krizi 720 gün sürdü.
Ekonomik Krize Neden Olan Faktörler?
- Dış çevre faktörleri
- Doğal faktörler
- Ekonomik faktörler
- Toplumsal yapı
- Teknolojik faktörler
Şirketler Ekonomik Krize Karşı Ne Yapmalı?
- Uzun dönem yerine kısa dönem düşünülmeli
- Büyüme stratejilerinde nakit kullanımı tercih edilmeli
- Odak daraltılmalı ve ana işe yönelinmeli
- Küçülmeye gidilmeli
- Tahsilat riski alınmamalı
- Nakit ihtiyaçları azaltılmalı
- Fiyatlar arttırılmalı
- Büyük yatırımdan kaçınılmalı
- Müşteriyle iletişim arttırılmalı
Türkiye’de Ekonomik Kriz Ne Zaman Oldu?
Makro ekonomik yapının bozulmasıyla birlikte buhran çıkan dönemler ekonomik veya finansal kriz olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde kadar birçok ekonomik kriz görülmüştür. ABD’de 1929-1930 yılında yaşanan ve tüm dünyayı etkileyen büyük kriz sonrasında yaşanan başlıca krizler şu şekildedir; 1946, 1958, 1960, 1975, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008 ve 2018-2021
Ekonomik Kriz Çeşitleri Nelerdir?
Çeşitli ülkelerde dönem dönem görülen krizler ekonomi haricinde farklı durumları etkileyerek ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak ekonomik olarak görülen krizlerin farklı çeşitleri mevcuttur. Karşılaşılan kriz türleri arasında ise şunlar yer almaktadır;
- Para krizleri
- Döviz krizleri
- Bankacılık krizleri
- Dış borç krizleri