3D yazıcı teknolojisi, ilk olarak 1980'lerde Chuck Hull
tarafından stereolitografi (SLA) yöntemi ile keşfedildi. SLA, katman katman 3D
nesneler oluşturmak için bir lazerle özel bir sıvı reçine materyalini küçük bir
havuzda dondurarak çalışır. Hull, 1986 yılında ilk 3D yazıcıyı üretti ve 1989
yılında 3D Systems adlı şirketi kurdu. O zamandan beri, 3D yazıcı teknolojisi
hızla gelişti ve yaygın bir üretim aracı haline geldi.
360 Dereceyi Kim Buldu?
360 derece, ilk olarak MÖ 3. yüzyılda yaşamış Antik Yunan
matematikçisi Eratosthenes tarafından keşfedildi. Eratosthenes, Dünya'nın
yuvarlak olduğunu ve yüzeyinin ölçülebileceğini göstermek için bir dizi gözlem
yaptı. Bu gözlemler arasında, günümüzde "Eratosthenes Yöntemi" olarak
bilinen, Mısır'daki bir kuyunun dibine düşen güneş ışınlarının açısının, aynı
anda aynı meridyen üzerindeki İskenderiye'deki bir sütunun gölgesinin açısıyla
karşılaştırılması vardı. Bu yöntemle Dünya'nın çevresini hesapladı ve sonuç
olarak 360 dereceyi keşfetti.
Yılın 365 Gün Olduğunu Kim Buldu?
365 günlük yıl, günümüzde kullandığımız takvimin temelini
oluşturan Güneş takviminin bir sonucudur. Güneş takvimi, bir yılın tam olarak
bir dönüşü tamamlayıp Güneş'in yine aynı noktada olması kadar uzun olduğunu
kabul eder. Bu takvimin ilk kez kim tarafından kullanıldığı kesin olarak
bilinmemekle birlikte, günümüzdeki modern Güneş takvimi Roma İmparatorluğu
döneminde Julius Caesar tarafından kabul edilmiştir. Bu takvim, MÖ 45 yılında
Julius Caesar tarafından değiştirildi ve Julian takvimi olarak adlandırıldı.
Dairenin 360 Derece Olduğunu Kim Buldu?
Dairenin 360 derece olduğunu ilk olarak Antik Yunan
matematikçileri keşfetti. Özellikle, Antik Yunan matematikçisi Thales,
Dünya'nın yuvarlak olduğunu ve açıların 180 dereceye kadar ölçülebileceğini
göstermek için bir dizi deney yaptı. Bu deneyler arasında, üçgenlerin iç
açıları ile çevreleri arasındaki ilişkiyi araştırdı ve sonunda bir dairenin
toplam açılarının 360 derece olduğunu keşfetti.
4 Elementi Kim Buldu?
4 element, yani ateş, su, hava ve toprağın temel elementler
olarak kabul edilmesi felsefi bir kavramdır ve bir kişinin keşfi olarak
nitelendirilemez. Ancak, bu felsefi kavramın temelini oluşturan düşünceler
antik çağlara dayanmaktadır.
Antik çağda, Yunan filozof Empedocles, evrendeki her şeyin
bu dört elementin bir kombinasyonu olduğunu iddia etti. Bu dört element, farklı
kombinasyonlarla her şeyin oluştuğunu düşünülüyordu. Örneğin, ateş ve hava bir
araya geldiğinde sıcaklık oluşurken, su ve toprak bir araya geldiğinde çamur
oluşuyordu.
Bu felsefi düşünceler zamanla batı kültüründe popüler hale
geldi ve özellikle Orta Çağ'da birçok filozof ve alkimist tarafından ele
alındı. 17. yüzyılda, kimya bilimi geliştiğinde, elementlerin kimyasal
bileşenler ve atomik yapıları hakkında daha fazla bilgi elde edildi.
Sonuç olarak, 4 element felsefi bir kavramdır ve belirli bir
kişi tarafından keşfedilmemiştir. Ancak, antik Yunan filozofu Empedocles, bu
kavramın temelini oluşturan düşünceleri ortaya koydu ve bu düşünceler zamanla
batı kültüründe popüler hale geldi.