Lökositler, vücudun bağışıklık sistemi tarafından üretilen
beyaz kan hücreleridir ve enfeksiyonlarla mücadele etmede önemli bir rol
oynarlar. Lökosit alt parametreleri, lökositlerin farklı türlerini belirleyen
test sonuçlarıdır.
Lökosit alt parametreleri şunlardır:
- Nötrofil
sayısı: Nötrofiller, bakteriler ve mantarlar gibi enfeksiyonlara karşı
savaşan hücrelerdir. Nötrofil sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle
bakteriyel bir enfeksiyonun varlığına işaret eder.
- Lenfosit
sayısı: Lenfositler, virüs enfeksiyonlarına karşı savaşan hücrelerdir.
Lenfosit sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir viral enfeksiyonun
varlığına işaret eder.
- Monosit
sayısı: Monositler, bakteriler ve virüsler gibi enfeksiyonlara karşı
savaşan hücrelerdir. Monosit sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir
enfeksiyonun varlığına işaret eder.
- Eozinofil
sayısı: Eozinofiller, parazitler ve alerjik reaksiyonlar gibi
enfeksiyonlara karşı savaşan hücrelerdir. Eozinofil sayısı yüksek
olduğunda, bu genellikle bir parazit enfeksiyonunun veya alerjik bir
reaksiyonun varlığına işaret eder.
- Bazofil
sayısı: Bazofiller, alerjik reaksiyonlara karşı savaşan hücrelerdir.
Bazofil sayısı yüksek olduğunda, bu genellikle bir alerjik reaksiyonun
varlığına işaret eder.
Lökosit Aralığı Nedir?
Lökosit aralığı, normal sağlıklı bir yetişkinde 4.000-11.000
/ μL (mikrolitre) arasında olmalıdır. Ancak, bu aralık yaş, cinsiyet, sağlık
durumu ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Test sonuçlarınız normal
aralığın dışındaysa, bir doktorla konuşmanız ve sonuçları yorumlaması için ona
başvurmanız önerilir.
Lökosit Azlığı Nedir?
Lökositler, vücuttaki enfeksiyonlarla mücadele eden beyaz
kan hücreleridir. Lökosit azlığı, vücutta normalden daha az sayıda lökosit
bulunması durumudur. Bu durum, çeşitli sağlık sorunlarına bağlı olarak ortaya
çıkabilir.
Lökosit azlığı, vücuttaki enfeksiyonlara karşı savunmasız kalınmasına
neden olabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemi sorunları, kemik iliği problemleri,
kemoterapi veya radyasyon tedavisi, viral enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar gibi
faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Lökosit azlığı belirtileri
arasında ateş, halsizlik, yorgunluk, tekrarlayan enfeksiyonlar, ağız ve boğazda
yaralar, cilt enfeksiyonları gibi belirtiler bulunabilir.
Lökosit azlığı, teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi gereken
bir durumdur. Tedavi, altta yatan nedenlere bağlı olarak farklılık gösterir.
Lökosit azlığına neden olan hastalığın tedavisi, lökosit sayısının normale
dönmesine yardımcı olabilir.
Lökosit Alt Grupları Nelerdir?
Lökositler, beyaz kan hücreleri olarak da bilinen, vücudun
bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Lökositlerin beş ana alt grubu vardır:
- Nötrofiller:
Vücudun en yaygın lökositleri olan nötrofiller, enfeksiyonlara karşı
savaşmada önemli bir rol oynar. Nötrofiller, bakterileri ve diğer
mikropları yok ederek ve enfeksiyon bölgesinde iltihaplanmaya neden olan
toksik maddeleri temizleyerek enfeksiyonla mücadele eder.
- Lenfositler:
Lenfositler, bağışıklık sisteminin ana hücreleri olarak bilinir. T
hücreleri ve B hücreleri olarak iki ana alt gruba ayrılırlar. T hücreleri,
virüslere ve diğer enfeksiyonlara karşı savaşmakta önemli bir rol
oynarken, B hücreleri, antikor üretmek ve enfeksiyonlarla mücadele etmek
için yardımcı olur.
- Monositler:
Monositler, enfeksiyonlarla mücadele etmek ve hasarlı dokuları temizlemek
için vücudun savunma sistemine yardımcı olan büyük beyaz kan hücreleridir.
- Eozinofiller:
Eozinofiller, alerjik reaksiyonlara, astım gibi solunum yolu
hastalıklarına, parazit enfeksiyonlarına ve diğer bağışıklık sistemi ile
ilişkili durumlara yanıt vermek için vücutta bulunurlar.
- Bazofiller:
Bazofiller, enfeksiyonlara karşı savaşmak için vücutta histamin gibi
kimyasal maddeleri salgılarlar. Histamin, bağışıklık sistemi hücrelerinin
enfeksiyon bölgesine giderken kan damarlarını genişletmesine ve
akışkanların akışını arttırmasına neden olur.
Bu beş alt grup, lökositlerin fonksiyonları ve bağışıklık
sisteminin savunma mekanizmalarına farklı şekillerde katkıda bulunurlar.
Lökosit Alkalen Fosfataz Nedir?
Lökosit alkalen fosfataz (LAP),beyaz kan hücrelerinin
(lökositlerin) yüzeyinde bulunan bir enzimdir. Bu enzim, beyaz kan hücrelerinin
aktivasyonunu ve işlevini düzenler. Lökosit alkalen fosfataz, laboratuvar
testlerinde de ölçülebilir ve lökosit aktivasyonunun belirlenmesi için
kullanılabilir.
LAP testi, kan testleri arasında sıklıkla kullanılan bir
testtir. Lökosit alkalen fosfataz seviyeleri, çeşitli enfeksiyonlar, lösemi
gibi kanser türleri ve kemik iliği hastalıkları gibi durumlarda değişebilir.
LAP testi, bu durumların tanısında ve tedavi takibinde kullanılabilir.
LAP seviyeleri, tıbbi bir test sırasında ölçülen ve bir laboratuar
raporu ile belirtilen sayısal bir değerdir. Lökosit alkalen fosfataz seviyeleri
normal aralıkta olmalıdır. Bununla birlikte, LAP seviyelerindeki yüksek veya
düşük değişiklikler, bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.
Adet Döneminde Lökosit Yüksekliği Nedir?
Adet döneminde lökosit yüksekliği, vücudun enfeksiyonlara
karşı korunmasını sağlayan bağışıklık sisteminin normal bir yanıtıdır. Adet
döngüsünün herhangi bir aşamasında, yani adet öncesi, adet sırasında veya adet
sonrasında, vücutta belirli bir miktarda lökosit bulunur.
Adet döneminde, vücudun savunma mekanizmaları, adet
sırasında uterusun iç tabakasını atması için kasılmalar oluşturan prostaglandin
adı verilen hormonları üretir. Bu kasılmalar, adet kanamasının atılmasına neden
olurken, aynı zamanda uterusun iç yüzeyindeki bazı hücrelerin tahrip olmasına
da neden olabilir. Bu tahribat sonucunda, vücut enfeksiyonlara karşı korunmak
için ekstra lökosit üretir. Bu nedenle, adet döneminde lökosit yüksekliği
normal bir durumdur ve endişe verici değildir.
Ancak, aşırı lökosit sayısı, adet dönemi dışında veya adet
döneminde çok uzun sürerse, bu durum enfeksiyon veya diğer sağlık sorunlarına
işaret edebilir.