Zayıflamak kadın erkek fark etmeden bütün kişilere ortak problemleri
içerisinde yer alır. Özellikle kış mevsiminde alınan kiloların yazın daha konforlu
hissetmemiz adına verilmesi, üstün bir efor sarf edilmesine sebep olur. Kendi
başımıza vereceğimiz kilolar kısa zaman sonra geri gelecektir ve kilo sorunundan
kurtulmuş olmayız. Fakat bir uzman vasıtasıyla verilen kilolar, uzun zaman
zayıf kalmamıza yardımcıdır. Çünkü uzman yardımı ile verilen kilolar, diyet yapmak
dışında ziyade beslenme biçiminizi değiştirmeye amaçlar. Peki zayıflama adına
hangi bölüme, doktora gidilir merak ediyorsanız gelin beraber inceleyelim Kilo
vermek adına pek çok insanın aklına diyetisyen gelir. Ancak ilk olarak
diyetisyene gitmek yerine ilk kez dahiliye kısmına gitmek de yarar vardır.
Dahiliye uzmanı olan insan, hastayı muayene etmenin ardından kilo sorunu olduğunda
hem fikir olduysa, zaten diyetisyene yönlendirme yapılır. Devlet hastanelerinde
düzen çoğunlukla bu şekilde olmaktadır. İnsanların kilo almalarındaki neden
kimi vakit hormonsal kaynaklı olabilir. Bu olay hormonların kontrolünün
sağlanması adına endokrinoloji uzmanına gitmek lazımdır. Kilo sorunun
kaynağının ne olduğu öğrenilmeden, kilo verme aşamasında atılan adımlar yeniden kilo almamıza sebep olur.
Bütün tetkikler yapılmasının ardından bir diyetisyen ile görüşmek ya da
diyetisyene başvurmanın ardından istenilen tetkikleri yaptırmak, sağlıklı ve
kalıcı kilo vermeyi beraberinde getirir. Zayıflama için hangi bölüme, doktora
gidilir sorusunun cevabı yani diyetisyene gitmek olarak cevaplanabilir.
Kilo Verememek Psikolojik mi?
Kilo verme zamanın devamlılığı noktasında kişinin, kilo
vermeye engel olan herhangi bir psikolojik sorunun olup olmadığını sorgulaması
gerektiği araştırılması gerekildiği uzmanlar tarafından dile getiriliyor, “Kişi
depresyondaysa , kaygı sorunları varsa ya da uyku sorunu yaşıyorsa kilo vermek
daha zor duruma gelebilir
Kilo Verememenin Psikolojik Nedenleri?
Diyetlerin başarısızlıkla neticelendirilmesi en mühim sebeplerden biri, yemekle kurduğumuz ilişkinin psikolojik yönünü görmezden gelinmemeli. Oysaki çok kilolarımızla akıl sağlığımız içerisinde, sandığımızdan çok daha fazla ve güçlü bir ilişki bulunur. Fakat biz bu gerçeği göz ardı edip ve tekrar yeniden, başarısızlıkla neticelenmesine yeni diyetlere başlar. Diyete girmeden evvel kişinin psikolojik noktalardan kendini hazır hissetmesi çok mühim. Bunun adına da bizi çok yemeye ya da devamlı atıştırmaya iten olaylar mümkün olduğunca ortadan kaldırmak lazımdır. Bu faktörler içerisinde duygularımız mühim bir yere sahip. Diyeti sabote eden başlıca duygu ve durumlar içerisinde; öfke, korku, endişe, stres, düş kırıklığı, tatminsizlik, dert, engellenme, mutsuzluk ve suçluluk hissi yer almaktadır. Olumsuz duyguların özellikle korku, endişe ve kendini stres aşağısında hissetme yalnızca tıkınma isteği yaratmakla kalmaz, bazı kişilerde kilo almayı fizyolojik olarak da tetikliyor. Normal zamanda vücudumuzun korunma niyetiyle salgıladığı, “stres hormonu” adıyla da bilinen kortizol adında bir hormon bulunur. Kimi kişiler günlük stres ya da korkuları hayati öneme sahip gibi algılayarak, kortizol sağlanır