Orhan Pamuk Atatürk İçin Ne Dedi?
Orhan Pamuk’un son kitabı Veba Geceleri hakkında bu iddialar nedeniyle soruşturma açıldı. Savcılıkta olaya dair detaylı bir soruşturma yapıldı ve kitapta doğrudan Atatürk’e karşı bir hakaret olmadığı sonucuna ulaşıldı. Savcılık söz konusu kitaptaki karakterin halk tarafından sevilen bir insan olarak anlatıldığını bu sebepten ötürü dosyayı takipsizlik ile sonuçlandırmaya karar verdi. Şikayetçi olan avukat ise savcılığın takipsizlik kararına karşı çıktı. Söz konusu itirazı inceleyen Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği dosya içinde tekrar yaptığı incelemede kitap içerisinde bulunan bazı bölümlerin hakaret içeriğinde olabileceği, bu hakaret içeriklerinin de dosya kapsamında Orhan Pamuk’un bu halde yargılanması gerektiği şeklinde ifade etmiştir. Toplanan delillerin incelenmesi ve göz önünde bulundurulması sonucunda hakimlik, yeni incelemeler sonucunda savcı tarafından yeni bir iddianamenin düzenlenmesi yönünde karar kıldı. Atatürk’e hakaret ettiği iddia edilen Veba Geceleri kitabı ve Orhan Pamuk ise eleştirilerin hedefi haline gelmiş durumda.
Orhan Pamuk Atatürk İçin Ne Dedi?
Nobel ödüllü yazarın son kitabı hakkında ortaya çıkan iddialar ve açılan soruşturmanın sonucunda Orhan Pamuk savcılığa ifade verdi. Savcılığa verdiği ifadede suçlamaların hiçbirini kesinlikle kabul etmeyen Orhan Pamuk, Atatürk’e hakaret içerikli ibarelerin yer aldığı iddia edilen kitabı ve Atatürk hakkında kesinlikle ima eden yazılar yazmadığını, Atatürk’e dair hiçbir saygısızlık içerisinde bir içerik olmadığı aksine kitabını tamamen özgürlükçü ve kahraman liderlere hayranlık içerisinde yazıldığını ifade ederek kendini savunmuştur. Bunun dışında Türk Bayrağına karşı saygısızlık iddialarına da Rum eczanelerinin amblemine benzetme suçlamasını reddederek suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirtti.
Veba Geceleri Kitabı Konusu Nedir?
Veba geceleri, Minger adlı bir adada ortaya çıkan veba salgını ile başlıyor. Sultan Abdülhamit döneminde geçen bu olayda, Abdülhamit önce Başmüfettiş Kimyager Bonkowski’yi ve onun arkasından da genç doktor Nuri’yi salgını durdurmak amacıyla Minger adasına yolluyor. Sultan Abdülhamit bu olaylardan kısa zaman önce genç ve başarılı doktor Nuri’yi sarayda hapis hayatı içerisinde yaşayan bir önceki padişah V. Murat’ın kızı Pakize Sultan ile evlendiriyor. Pakize Sultan da Veba salgınını önlemek amacıyla kocasının çıkacağı bu zorlu yolculukta ona eşlik etmek amacıyla yola çıkıyor. Minger adasında yaşamakta olan genç ve milliyetçi Subay Kolağası Kamil, ona aşık adalı Zeynep, her şeye yetişmeyi kendine bir amaç edinmiş Vali Sami Paşa ve sevgilisi Marika vardır. Karantina içerisinde getirilen ve uyulması şart olan bazı yasaklara itaat edilmesini sağlamaya çalışan bu insanların veba ile, adadaki gelenekler ile en sonunda da birbirleriyle ve karşılarına çıkan ölüm tehditleri ile savaşının ve de aşklarının anlatıldığı bir hikayeye sahiptir. Eserde veba salgınında ailelerini kaybetmiş çocuk çeteleri de ön planda bir şekilde anlatılmaktadır.
Veba Geceleri Kitabı Konusu Gerçek Mi?
Veba gibi bir salgının bilinmeyen yüzünü, karantina gibi bir süreci de içerisine alarak kapsayan bu kitap ülkemizde pandemi dönemine denk gelmesi ile de dikkatleri üzerine çekti. Orhan Pamuk kitabı veba ve diğer hastalıklar olarak ikiye ayırdığını ve salgın korkusuyla birlikte karantinayı inandırıcı bir biçimde yansıtmak olduğunu dile getiriyor. Kitabın veba salgını ve hastalıklar ile değindiklerinin bir yüzü gerçeği gözler önüne sererken hikaye, karakterler ve genel hikayenin tamamen kurgu olduğunu da açıkça belirtiyor.
Veba Geceleri Kitabı Hangi Yılda Geçiyor?
Veba geceleri konusu, karakterleri ve son zamanlarda hakkında çıkan olumsuz iddialar ile gündemde. Kitap ile ilgili merak edilen hususlardan biri de romanın hangi yılda geçtiği üzerindedir. Orhan Pamuk’un üzerine 5 senedir uzun çalışmalar gerçekleştirdiği Veba Geceleri adlı roman, 1901 yılında 3. Veba pandemisi dönemi olarak geçen Osmanlı’nın 29. Vilayeti olarak bilinen Minger adasında geçiyor.