Doğum kontrol hapları hem geçici hem de kalıcı olarak gebeliğin önlenmesi için kullanılan bir ilaçtır. Genelde belli sayıda çocuk sahibi olmuş, sosyo kültürel ve ekonomik durumu yeteri kadar iyi olmayan kadınlara önerilir. Ayrıca kariyer nedeni ile bir süre gebe kalmak istemeyen kişiler için de uygun görülen bir korunma yöntemidir. Aile planlaması kapsamında pek çok kadına önerilen korunma yöntemi doğum kontrol hapı kullanımıdır. Pek çok kişi ise hala bu hapların ne işe yaradığını bilmez ve kürtaj niyeti ile kullanılır.
Fakat doğum kontrol haplarının öncelikli amacı bebek oluştuktan sonra o gebeliği sonlandırmak değil; aksine gebeliğin hiç başlamamasına yardımcı olmaktadır. Genelde tecrübesiz çiftler ilişki esnasında geri çekilme yolu ile korunmayı amaçlasalar da bu durum son derece sakıncalı ve risklidir. Çünkü her an kontrolü kaybetme durumu olabilir. Bu nedenle geçmiş zamanlardan bugüne en güvenilir yöntem olarak doğum kontrol hapı kullanımı yer alır. Oral yolla kullanılan bu hapların hormon dengesi sağladığı bilinmekle birlikte bir aylık süre içerisinde en çok kullanmaları gereken gün sayısı 21’dir. Kalan 7 günlük süre zarfı ise regl kanaması yaşanması içindir.
Yumurtlamanın önlenmesi amacı ile kullanılan doğum kontrol hapları halk arasında en yaygın kullanım oranına sahip bir korunma tekniğidir. Çeşit çeşit dozlarda hem progesteron hem de östrojen hormonu bulunduran doğum kontrol hapları, rahim içi dokusunu gebeliğe elverişsiz hale getiren ve servikal mukus adı verilen salgıyı koyu bir kıvama getirerek spermin yumurtaya ulaşmasını önleyen bir amaca sahiptir. İşte bu nedenle pek çok kişi doğum kontrol haplarının uzun vadede kullanımının kısırlığa neden olabileceğini düşünür. Fakat uzman görüşlerine göre hiçbir doğum kontrol yönteminde beklenen etki interfilite yani kısırlık değildir. Gebelik doğum kontrol hapının kullanımının bırakılmasından sonra biraz geç görülebilse de esasında bu da olağan bir süreçtir. Genel olarak pek çok kadının kafasında soru işareti oluşturan doğum kontrol hapı kullanımı yararları ve zararları şu şekildedir;
Doğum Kontrol Hapları Zararları Nelerdir?
Güvenli bir korunma yöntemi olarak bilinen doğum kontrol hapı kullanımının bilinen bazı zararları bulunur. Bu zararlar aslında hemen hemen her bir ilacın kullanımı esnasında ve sonrasında görülebilecek zararlar olarak da bilinir. Aynı zamanda dezavantaj olarak görülen zararlar arasında ise şunlar yer alır;
· Doğum kontrol hapı kullanımı ile birlikte kadınların hemen hemen birçoğunda ara kanamalar görülebilir. Ara kanama ise adet döngüsü içerisinde yer almayan ve zamansız kanamalardır. Fakat çok uzun süreli değildir. Yalnızca vücut ilaca alışana dek yani iki üç aylık bir süre ile meydana gelir.
· İlaç kullanımları ile birlikte kadınlarda mide bulantıları meydana gelebilir. Fakat yine de buna rağmen ilacın kullanımı sürdürülmelidir. Aksi takdirde sorunlara neden olabilir.
· İyi bir gebelikten korunma yöntemi olarak bilinse de her zaman düşük bir oranda da olsa gebelik riskini barındırır. Bu nedenle yine de dikkat gerektirir.
· Hiçbir şekilde AIDS, HIV, uyuz gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruma sağlamaz. Hemen hemen herkes bu konuda yanlış bir yargıya varabilir.
· Kanda görülebilecek pıhtılaşma riskinin artırmakla birlikte, damara tıkanıklığına neden olduğu da düşünülmektedir.
· Her gün aynı saatte alınmadığında koruyuculuğunu kaybeder. Bu nedenle kullanıma başlayan kadınlar saatlerine dikkat etmelidir.
Doğum Kontrol Hapları Faydaları Nelerdir?
Doğum kontrol hapları gebeliğin oluşmasını engellemekle birlikte içerisinde bulundurduğu hormonlar nedeni ile insan sağlığına genel olarak faydalıdır da. Pek çok kadının merak ettiği doğum kontrol hapının faydaları ise şu şekildedir,
· Hemen hemen pek çok kadının yaşadığın ağrılı adet görme durumuna etki eder. Yani kısacası mens döneminde şiddetli ağrıları olan kadınların ağrılarının giderilmesinde etkilidir.
· Adet öncesi gerginlik sendromu (pms) olarak bilinen dönemin daha hafif geçirilmesine katkı sağlar.
· Kronik karın ağrısını giderir.
· Özellikle yüzde ve sırtta oluşan sivilcelenmeleri azaltır.
· Kemik yapısına güç katarak ileri yaşlarda oluşabilecek riskleri azaltır.
· Kolon kanseri gibi riskleri azaltır.
· Çikolata kistlerinden dolayı ortaya çıkabilen ciddi kanamaları azaltır.
· Kıllanmayı azaltır.