Amerika Kıtası Ne Zaman Keşfedildi?
Erken Yerleşimciler
İlk İnsan Yerleşimi (MÖ 15.000 - MÖ 13.000): Amerika kıtasına ilk insan yerleşiminin Bering Kara Köprüsü üzerinden Asya'dan göç eden avcı-toplayıcı gruplar tarafından gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu göç, Pleistosen dönemin sonlarında, son buzul çağının bitimiyle birlikte yaklaşık 15.000 ila 13.000 yıl önce gerçekleşmiştir. Bu dönemde, insanlar Alaska'dan başlayarak Kuzey ve Güney Amerika'ya yayılmışlardır.
Vikingler
Viking Keşifleri (M.S. 10. yüzyıl): Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından ilk keşfi, Vikingler tarafından yapılmıştır. Norveçli kaşif Leif Erikson, yaklaşık 1000 yılında Grönland'dan batıya doğru yelken açarak, bugün Kanada'nın Newfoundland bölgesinde yer alan Vinland adını verdiği yere ulaşmıştır. Leif Erikson ve mürettebatı burada kısa süreli bir yerleşim kurmuş, ancak bu yerleşim uzun süre devam etmemiştir.
Christoph Colombus
Christopher Columbus (1492): Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından yeniden keşfi, Kristof Kolomb'un 1492 yılında gerçekleştirdiği seferlerle olmuştur. Kolomb, İspanya Kraliçesi Isabella ve Kral Ferdinand'ın desteğiyle Atlantik Okyanusu'nu geçerek Bahamalar'a ulaşmıştır. Kolomb, Asya'ya ulaştığını düşünse de, aslında Amerika kıtasına ayak basmıştı. Kolomb'un keşifleri, Avrupa ile Amerika arasındaki temasların başlangıcını simgeler ve bu temaslar, Amerika'nın Avrupalılar tarafından kolonize edilmesinin yolunu açmıştır.
Amerika'nın Adlandırılması
Amerigo Vespucci (1501-1502): İtalyan kaşif Amerigo Vespucci, 1501-1502 yıllarında Güney Amerika kıyılarına yaptığı seferlerde, buranın yeni bir kıta olduğunu anlamıştır. Vespucci'nin yazıları, Martin Waldseemüller adlı bir haritacı tarafından 1507 yılında yayımlanan bir haritada yer almış ve bu yeni kıta, Amerigo'nun adından esinlenerek "Amerika" olarak adlandırılmıştır.
Özet
Amerika kıtasının keşfi, birkaç farklı aşamada gerçekleşmiştir:
İlk İnsan Yerleşimi: Asya'dan göç eden avcı-toplayıcı gruplar tarafından yaklaşık 15.000 ila 13.000 yıl önce.
Viking Keşifleri: Leif Erikson ve Vikingler tarafından yaklaşık 1000 yılında.
Christopher Columbus: 1492 yılında Atlantik Okyanusu'nu geçerek Bahamalar'a ulaşmıştır.
Amerigo Vespucci: 1501-1502 yıllarında Güney Amerika'ya yaptığı seferlerle yeni bir kıta olduğunu anlamış ve kıta onun adını almıştır.
Bu keşifler, Amerika kıtasının tarih boyunca çeşitli halklar ve kültürler tarafından bilindiğini ve yerleşildiğini göstermektedir.
İngiltere, modern anlamda
keşfedilen bir yer değildir çünkü tarih boyunca pek çok farklı halk tarafından
bilinen ve yerleşilen bir bölgedir. Ancak, tarihsel süreçte İngiltere'nin
bilinen en eski yerleşimlerinden ve önemli keşiflerinden bazıları şunlardır:
Tarih Öncesi ve Antik
Dönem
Paleolitik ve Neolitik
Dönem: İngiltere'nin ilk insan yerleşimleri, MÖ 800.000 yılına kadar uzanır. Bu
dönemde, avcı-toplayıcı topluluklar bölgede yaşamaktaydı. Neolitik dönemde ise
tarıma dayalı yerleşimler görülmeye başladı. Stonehenge gibi yapılar, bu
dönemin önemli kalıntılarındandır.
Bronz ve Demir Çağı: MÖ
2500 - MÖ 800 yılları arasında Bronz Çağı ve ardından Demir Çağı boyunca
çeşitli kabileler İngiltere'de yaşamaktaydı. Bu dönemde inşa edilen höyükler ve
kale kalıntıları, İngiltere'nin tarih öncesi halklarına dair önemli bilgiler
sunar.
Roma Dönemi
Romalılar: Roma
İmparatorluğu'nun İngiltere'yi fethi, MS 43 yılında İmparator Claudius
döneminde başladı. Romalılar, Britannia olarak adlandırdıkları bu bölgeyi
fethedip yaklaşık 400 yıl boyunca yönettiler. Londinium (günümüz Londra'sı),bu
dönemde önemli bir Roma şehri olarak kuruldu.
Orta Çağ ve Vikingler
Anglo-Saksonlar ve
Vikingler: Romalıların İngiltere'den çekilmesinin ardından, 5. yüzyılda
Anglo-Sakson kabileleri bölgeye yerleşmeye başladı. 8. ve 9. yüzyıllarda ise
Vikingler, İngiltere'ye saldırılar düzenleyip bazı bölgelerde yerleştiler.
Norman Fethi: 1066
yılında, Normanlar William the Conqueror (Fatih William) liderliğinde
İngiltere'yi fethetti. Bu fetih, İngiltere tarihinin önemli bir dönüm
noktasıdır ve İngiliz monarşisinin ve feodal sistemin temellerini atmıştır.
Özet
İngiltere, tarih boyunca birçok farklı halk tarafından bilinen ve yerleşilen bir bölge olmuştur. Modern anlamda "keşif" kavramı İngiltere için geçerli olmasa da, Romalılar, Anglo-Saksonlar, Vikingler ve Normanlar gibi çeşitli halklar, İngiltere'nin tarihsel gelişiminde önemli rol oynamıştır. İngiltere'nin tarih öncesi dönemi, antik dönem, ortaçağ ve sonrasındaki gelişmeler, bu bölgenin zengin ve karmaşık tarihini oluşturur.
İzlanda Ne Zaman Keşfedildi?
İzlanda'nın keşfi,
tarihsel kayıtlar ve arkeolojik bulgulara dayandırılarak birkaç aşamada
anlatılabilir:
Erken Keşifler
İrlandalı Keşişler:
İzlanda'nın ilk yerleşimcileri muhtemelen İrlandalı keşişlerdi. 8. yüzyılda, bu
keşişler adaya yerleşmiş olabilirler. Bu keşişlerin İzlanda'da yaşamış
olabileceğine dair bazı yazılı belgeler ve buluntular bulunmaktadır, ancak bu
döneme dair detaylı bilgiler sınırlıdır.
Viking Keşfi ve Yerleşimi
Vikingler: İzlanda'nın
Vikingler tarafından keşfi, yaklaşık 9. yüzyılın sonlarına dayanır. Viking
denizcileri, özellikle Norveç'ten gelenler, İzlanda'ya yerleşmeye
başlamışlardır. Vikingler, denizcilik becerileri ve keşif arzuları sayesinde
Kuzey Atlantik'te birçok yeni yer keşfetmişlerdir.
Naddodd ve Gardar
Svavarsson: İzlanda'nın keşfi genellikle Norveçli Viking Naddodd ve İsveçli
Viking Gardar Svavarsson ile ilişkilendirilir. Naddodd, fırtına sonucu
İzlanda'ya sürüklendi ve adayı keşfetti. Gardar Svavarsson ise 860 yılında
adayı dolaşarak bir ada olduğunu doğruladı ve adaya "Gardarsholm"
adını verdi.
Flóki Vilgerðarson:
İzlanda'ya ilk yerleşenlerden biri de Flóki Vilgerðarson'dur. 9. yüzyılın
sonlarında İzlanda'ya gelen Flóki, adayı keşfetmiş ve burada bir süre
yaşamıştır. Ancak, İzlanda'nın sert iklimi ve zor yaşam koşulları nedeniyle
Flóki, Norveç'e geri dönmüştür. İzlanda'ya "Buz Ülkesi" anlamına
gelen "Ísland" adını veren kişi olarak bilinir.
İzlanda'nın Kalıcı
Yerleşimi: 874 yılında Norveçli Viking Ingólfur Arnarson, İzlanda'ya yerleşen
ilk kalıcı yerleşimci olarak kabul edilir. Ingólfur, Reykjavik bölgesine
yerleşmiş ve burada ilk kalıcı Viking yerleşimini kurmuştur. Bu tarihten
itibaren, İzlanda'ya daha fazla Norveçli göç etmiş ve adada kalıcı yerleşimler
kurulmuştur.
İzlanda'nın Kolonizasyonu
ve Yerleşim Tarihi
İzlanda'nın yerleşim
dönemi, "Landnámabók" adlı tarihi kayıtta ayrıntılı olarak
belgelenmiştir. Bu eser, İzlanda'ya yerleşen ilk Vikinglerin ve ailelerinin
hikayelerini anlatır. İzlanda'daki yerleşimciler, adanın zorlu doğal
koşullarına rağmen tarım, balıkçılık ve hayvancılık yaparak yaşamlarını
sürdürmüşlerdir.
Özet
İzlanda'nın keşfi ve yerleşimi, 8. ve 9. yüzyıllarda İrlandalı keşişler ve Vikingler tarafından gerçekleştirilmiştir. Norveçli Vikingler, özellikle Ingólfur Arnarson, İzlanda'nın kalıcı yerleşimcileri olarak kabul edilir. İzlanda'nın keşfi ve yerleşim süreci, Vikinglerin denizcilik yetenekleri ve keşif arzularının bir sonucu olarak gerçekleşmiştir.
İstanbul Ne Zaman Keşfedildi?
İstanbul, modern anlamda "keşfedilen" bir şehir
olmaktan ziyade, tarih boyunca farklı medeniyetler tarafından bilinen ve
yerleşilen bir bölge olmuştur. İstanbul'un tarihi, MÖ 7. yüzyıla kadar uzanır
ve bu tarih boyunca farklı isimler ve yönetimler altında varlığını
sürdürmüştür.
Byzantion: İstanbul'un İlk Yerleşimi
Byzantion'un Kuruluşu (MÖ 667): İstanbul'un bilinen en eski
adı Byzantion'dur. MÖ 667 yılında, Yunanistan'ın Megara kentinden gelen Yunan
kolonistler tarafından kuruldu. Efsaneye göre, Megaralı lider Byzas, şehir için
en uygun yeri bulmak amacıyla Delfi'deki kahine danışmış ve kahin ona "körlerin
karşısındaki yere" yerleşmesini söylemiştir. Byzas, bu kehaneti, bugünkü
Sarayburnu'nun Asya kıtasındaki Chalcedon (Kadıköy) yerleşiminden daha uygun
olduğunu düşünerek yorumlamış ve Byzantion'u burada kurmuştur.
Roma ve Bizans Dönemi
Roma İmparatorluğu Dönemi: Byzantion, MS 196 yılında Roma
İmparatoru Septimius Severus tarafından ele geçirilmiş ve Roma
İmparatorluğu'nun bir parçası haline gelmiştir.
Konstantinopolis'in Kuruluşu (MS 330): Roma İmparatoru I.
Konstantin, Byzantion'u yeniden inşa ettirip genişleterek yeni Roma
İmparatorluğu'nun başkenti yapmıştır. Şehir, onun adıyla Konstantinopolis
(Constantinople) olarak anılmaya başlanmıştır. Konstantinopolis, Roma
İmparatorluğu'nun ve daha sonra Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur.
Osmanlı Dönemi
Osmanlı Fethi (1453): 29 Mayıs 1453 tarihinde, Osmanlı
Sultanı II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed) liderliğindeki Osmanlı ordusu,
Konstantinopolis'i fethetti. Bu fetih, Orta Çağ'ın sonunu ve Yeni Çağ'ın
başlangıcını simgeler. Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak İstanbul adını
almış ve büyük bir imparatorluğun merkezi olmuştur.
Modern Dönem
Cumhuriyet Dönemi: Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından
sonra, 1923'te başkent Ankara'ya taşınmış olsa da İstanbul, ülkenin en büyük ve
en önemli kenti olarak kalmıştır. Bugün İstanbul, tarihi ve kültürel mirası,
ekonomik ve sosyal hayatıyla dünya çapında önemli bir şehir olarak varlığını
sürdürmektedir.
Özet
İstanbul, keşfedilmekten ziyade tarih boyunca sürekli olarak bilinen ve yerleşilen bir şehir olmuştur. MÖ 667 yılında Byzantion adıyla Yunan kolonistler tarafından kurulan şehir, Roma ve Bizans İmparatorlukları dönemlerinde önemli bir merkez olmuş, 1453'te Osmanlılar tarafından fethedilmiş ve İstanbul adını alarak imparatorluğun başkenti olmuştur. İstanbul'un tarihi, farklı medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini taşıyan zengin bir geçmişe sahiptir.
Japonya Ne Zaman Keşfedildi?
Japonya, modern anlamda
"keşfedilen" bir yer olmaktan ziyade, tarih boyunca sürekli olarak
yerleşilmiş ve gelişmiş bir bölgedir. Ancak Japonya'nın Batı dünyası tarafından
tanınması ve keşfedilmesi farklı bir anlam taşır. Bu soruya iki ana
perspektiften bakılabilir: Japonya'nın kendi tarihi ve Batılıların Japonya'yı
keşfi.
Japonya'nın Kendi Tarihi
Tarih Öncesi Dönemler:
Japonya'da insan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanır. İlk yerleşimciler,
adaya yaklaşık 30.000 yıl önce gelmişlerdir. Jomon Dönemi (MÖ 14.000 - MÖ 300),adada ilk gelişmiş kültürün ortaya çıktığı dönemdir. Bu dönemde insanlar çanak
çömlek yapımı ve avcılık gibi faaliyetlerde bulunmuşlardır.
Yayoi Dönemi (MÖ 300 - MS
300): Yayoi Dönemi, Japonya'da tarımın ve metal işçiliğinin başlamasıyla
karakterizedir. Bu dönemde Çin ve Kore'den göçler yaşanmış ve bu göçler, Japon
kültürünün gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
Kofun Dönemi (MS 250 - MS
538): Kofun Dönemi, büyük mezar höyükleri ile tanınır. Bu dönemde Japonya'da
merkezi bir yönetim ve aristokratik sınıf ortaya çıkmıştır. Japon
İmparatorluğu'nun temelleri bu dönemde atılmıştır.
Batılıların Japonya'yı
Keşfi
Portekizli Kaşifler
(1543): Japonya'nın Batı dünyası tarafından keşfi genellikle 1543 yılına
tarihlenir. Bu tarihte, Portekizli kaşifler ve tüccarlar Tanegashima Adası'na
ulaşmışlardır. Bu olay, Japonya ile Batı dünyası arasındaki ilk doğrudan temas
olarak kabul edilir. Portekizliler, Japonya'ya ateşli silahlar ve diğer Batı
teknolojilerini tanıtmışlardır.
Cizvit Misyonerler: 16.
yüzyılın ortalarından itibaren, Cizvit misyonerler Japonya'ya gelerek
Hristiyanlığı yaymaya çalışmışlardır. Francis Xavier, 1549'da Japonya'ya gelen
ilk Cizvit misyonerlerden biridir. Bu misyonerler, Japon toplumunda ve
kültüründe önemli etkiler bırakmışlardır.
Sakoku Dönemi (1639 -
1853): 1639 yılında Tokugawa Şogunluğu, Japonya'yı dış dünyadan izole eden
"sakoku" (kapalı ülke) politikasını uygulamaya koydu. Bu dönemde,
Japonya ile dış dünya arasındaki ticaret ve diplomatik ilişkiler büyük ölçüde
kısıtlanmıştır. Sadece Hollandalı ve Çinli tüccarlar sınırlı ticaret yapma
iznine sahipti.
Japonya'nın Açılması
(1853): Amerikan Komodoru Matthew Perry'nin 1853 yılında Japonya'ya gelmesiyle
birlikte, Japonya'nın dış dünyaya açılması süreci başladı. Perry'nin gelişinden
sonra Japonya, Batı ile ticaret ve diplomatik ilişkiler kurmaya başladı.
1854'te Kanagawa Antlaşması imzalanarak, Japonya'nın izole politikası sona erdi
ve modernleşme süreci başladı.
Özet
Japonya, tarih boyunca sürekli olarak yerleşilmiş ve gelişmiş bir bölgedir. Ancak Batı dünyası tarafından tanınması 16. yüzyılda Portekizli kaşifler ve tüccarlar sayesinde olmuştur. Japonya'nın kendi tarihsel gelişimi ise Jomon, Yayoi ve Kofun dönemleri gibi farklı dönemlerde önemli kültürel ve teknolojik gelişmelerle karakterizedir. 1853 yılında Amerikan Komodoru Matthew Perry'nin ziyareti, Japonya'nın dış dünyaya açılmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Amerika Kıtası Ne Zaman Keşfedildi?
Amerika kıtası, tarihsel
olarak birçok farklı grup tarafından farklı zamanlarda keşfedilmiştir. Bu
keşifler, coğrafi keşiflerden binlerce yıl önceki yerleşimcilere kadar uzanır.
Aşağıda Amerika kıtasının keşfi ve yerleşimi ile ilgili önemli aşamalar
bulunmaktadır:
Erken Yerleşimciler
İlk İnsan Yerleşimi (MÖ
15.000 - MÖ 13.000): Amerika kıtasına ilk insan yerleşiminin Bering Kara
Köprüsü üzerinden Asya'dan göç eden avcı-toplayıcı gruplar tarafından
gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu göç, Pleistosen dönemin sonlarında, son buzul
çağının bitimiyle birlikte yaklaşık 15.000 ila 13.000 yıl önce gerçekleşmiştir.
Bu dönemde, insanlar Alaska'dan başlayarak Kuzey ve Güney Amerika'ya
yayılmışlardır.
Vikingler
Viking Keşifleri (M.S. 10.
yüzyıl): Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından ilk keşfi, Vikingler
tarafından yapılmıştır. Norveçli kaşif Leif Erikson, yaklaşık 1000 yılında
Grönland'dan batıya doğru yelken açarak, bugün Kanada'nın Newfoundland
bölgesinde yer alan Vinland adını verdiği yere ulaşmıştır. Leif Erikson ve
mürettebatı burada kısa süreli bir yerleşim kurmuş, ancak bu yerleşim uzun süre
devam etmemiştir.
Christoph Colombus
Christopher Columbus
(1492): Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından yeniden keşfi, Kristof
Kolomb'un 1492 yılında gerçekleştirdiği seferlerle olmuştur. Kolomb, İspanya
Kraliçesi Isabella ve Kral Ferdinand'ın desteğiyle Atlantik Okyanusu'nu geçerek
Bahamalar'a ulaşmıştır. Kolomb, Asya'ya ulaştığını düşünse de, aslında Amerika
kıtasına ayak basmıştı. Kolomb'un keşifleri, Avrupa ile Amerika arasındaki
temasların başlangıcını simgeler ve bu temaslar, Amerika'nın Avrupalılar
tarafından kolonize edilmesinin yolunu açmıştır.
Amerika'nın Adlandırılması
Amerigo Vespucci
(1501-1502): İtalyan kaşif Amerigo Vespucci, 1501-1502 yıllarında Güney Amerika
kıyılarına yaptığı seferlerde, buranın yeni bir kıta olduğunu anlamıştır.
Vespucci'nin yazıları, Martin Waldseemüller adlı bir haritacı tarafından 1507
yılında yayımlanan bir haritada yer almış ve bu yeni kıta, Amerigo'nun adından
esinlenerek "Amerika" olarak adlandırılmıştır.
Özet
Amerika kıtasının keşfi,
birkaç farklı aşamada gerçekleşmiştir:
İlk İnsan Yerleşimi:
Asya'dan göç eden avcı-toplayıcı gruplar tarafından yaklaşık 15.000 ila 13.000
yıl önce.
Viking Keşifleri: Leif
Erikson ve Vikingler tarafından yaklaşık 1000 yılında.
Christopher Columbus: 1492
yılında Atlantik Okyanusu'nu geçerek Bahamalar'a ulaşmıştır.
Amerigo Vespucci:
1501-1502 yıllarında Güney Amerika'ya yaptığı seferlerle yeni bir kıta olduğunu
anlamış ve kıta onun adını almıştır.
Bu keşifler, Amerika kıtasının tarih boyunca çeşitli halklar ve kültürler tarafından bilindiğini ve yerleşildiğini göstermektedir.