Cinsel takıntı adını pek anmadığımız takıntı türlerinden biri. Adını sık anlamayışımızın sebebi, nadir görülüyor olması değil yaygın olarak konuşulmaktan çekinilmesi. Cinsel takıntı pek çok insanda görülebilen bir davranış bozukluğu olarak kabul edilmektedir. Cinsel takıntı duyan kişiler, toplumun genelinde erotik olarak değerlendiren uyaranlara karşı tepki vermez iken kendilerine özgü geliştirdikleri uyarılar ve eylemlerden etkilenirler. Günümüz psikiyatri dünyasında pedofili bozukluğu, sadizm, göstermecilik, mazoşizm, fetişizm bozukluğu gibi patolojik olarak kabul edilen temel bozukluklardır. Fanteziye uygun şekilde harekete geçilmediği takdir cinsel takıntının teşhisinden söz edilemez. Cinsel takıntı çoğunlukla erkeklerde görülmekte ve takıntıya sahip kişilerin yarısından çoğunda 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır. 15-25 yaş arası takıntının zirve yaptığı dönemdir. Cinsel takıntı belirtileri normalde erotik algılanmayan bir eylemi kişinin kendi kendine erotikleştirmesi, saplantılı cinsel duygular duyması, belli bir şeye karşı cinsel arzu duymak, cinselliği yalnızca tatmin aracı olarak görmek gibi etkiler ile kendini gösterir.
Cinsel Takıntı Tedavisi Nedir?
Cinsel takıntının tedavisi temel psikoterapidir. Suç halinde olan cinsel takıntılı bireyler cezaevinde dahi psikolojik tedavilerine devam etmektedirler. Cinsel takıntı tedavisinde en çok kullanılan yöntem bilişsel-davranışçı terapi yöntemidir. Öğrenilerek geliştirilmiş cinsel saplantı kalıplarını bozmak, davranışları toplumsal anlamda kabul görecek şekilde değiştirmek için tercih edilen bir yöntemdir. Cinsel takıntıların tedavisinde uygulanan bir diğer yöntem psikoterapi yöntemidir. Uzun bir süredir uygulanan bu yöntemde amaç hastaların cinsel takıntıya sebep olan olayları ve dinamikleri anlamalarını sağlamaktır. Genel olarak cinsel takıntıya sahip kişilerde madde kullanımı ve antisosyal kişilik bozuklukları bulunmuyorsa tedavi başarılı sonuçlar vermektedir.
Obsesif Kompulsif Cinsel Takıntılar Nelerdir?
Cinsel takıntılar obsesif kompulsif şekilde kendini göstermektedir. Bunlar;
Göstermecilik Bozukluğu: Masum ve yabancı bir kişiye cinsel organını göstermekten duyulan hazdır. Hemen tüm vakalar erkektir. Bu kişiler bilinçdışında kendilerini iktidarsız ve kısırlaştırılmış hissederler.
Fetişizm: Cinsel odak eldiven, ayakkabı, külotlu çorap ve jartiyer gibi nesnelere kayar. Fetişizm nesnesi kişinin çocukluğunda sık karşılaştığı birine bağlı olduğu tespit edilmiştir.
Pedofili Bozukluğu: 13 yaşın altındaki çocuklara karşı cinsel olarak uyarılan kişilerin sahip olduğu takıntı durumudur. Bu bir hastalık olsa da eyleme geçildiği takdirde kanunen suç olarak kabul edilmektedir.
Mazoşizm Bozukluğu: Aşağılanma, dövülme, bağlanma ya da acı çekme eylemlerini içeren cinsel dürtü ve fantezilere sahip kişilerin mazoşizm bozukluğu bulunmaktadır. Erkeklerde sık gözlenir ve bireyin kendisine yönelttiği yıkıcı fantezilerden ortaya çıkar.
Sadizm Bozukluğu: Kişi bir başkasına psikolojik ve fiziksel anlamda acı çektirerek cinsel anlamda uyarılır. Kalıtımsal yatkınlık, hormonal işlev bozukluğu gibi sebepler ile ortaya çıkar.
Ayrıca, Sürtünmecilik Bozukluğu, Gözetlemecilik Bozukluğu, Karşıgiyim Bozukluğu, Nekrofili, Hipoksifili, Parsiyalizm gibi takıntılar da cinsel takıntı olarak adlandırılırlar.
Neler Cinsel Takıntı Olarak Sayılabilir?
Birçok farklı eylem ve davranış cinsel takıntı olarak sayılabilir. Bir nesneye karşı cinsel anlamda uyarılmak, cinsel ilişkide acı çekmek istemek, karşısındakine acı vermek istemek, cinsel ilişkide tamamen bencil davranmak, başkaları tarafından erotik kabul edilmeyen kişinin kendi geliştirdiği erotik eylemleri olması, karşı cins dışında çocuklara ve kadavralara karşı duyulan cinsel isteği arttırma durumlarında cinsel takıntıdan söz edilebilir.
